İyi Akşamlar! Bereketli Bir Ay Oldu! Mesnevi eserlerini toplayana kadar çatladım. Genel olarak Mevlana ve onun eserlerini toplayana kadar perişan oldum. Çünkü yayın hakkının kimde olduğu o kadar belirsiz ki, koskoca adamın 5 tane kitabı var ya da bize ulaşan bildiğimiz 5, gelip görelim ki 100 tane kitap baskısı var. Böyle olunca da diğerlerinin bu 5 eserin özeti niteliğinde olduğu aşikar. Hatta eminim ki bazı hurafeler, anonim olarak bilinen yazılar da basılan kitaplarına eklenmiştir. Çünkü çok kaliteli yayınlar tarafından yapılan baskıların yanına ne olduğu belirsiz baskılar da eklenmiş. Bu durum beni oldukça üzüyor ve daha evvel de belirttiğim üzere bazı yazarın orijinal eserleri ve bunlardan üretilen eserlerinin ayrı ayrı gruplanması gerektiğini bazen dile getiriyorum. Bunun akabinde genel bir düzenlemenin artık imkansız hale geldiğini görüyorum. Çünkü adeta yemin edip kanıtlayamayacağımız bir durum yaşıyoruz. Neye göre yok sayacağız, ha demeye sorup öğreneceğimiz kaynaklar yok. Aynı zamanda belirli bir düzenleme yaptığım için bunu da kitap incelemesinde belirteceğim. Yine aynı zamanda Akçağ Yayınları muazzam bir baskı hazırlamışlar. Onları da Mesnevi serisinde birleştirdim. Ben ise Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinde yayımlanmış olan baskısını okudum. Aynı zamanda bu 3 paragraf ve benzer özellikleri içerecek diğer paragraflar, diğer incelemelerimde de yer alacaklardır. Bunu belirtelim. Sonuç olarak amaç bilgilendirmek, elimden geleni yapıyorum. Aynı zamanda Mevlana’nın toplam 5 eseri bulunuyor demiştik. Bunlar: Divan-ı Kebir, Fihi Ma Fih, Mecalis-i Seba – Yedi Meclis, Mektubat ile şu an okuduğumuz Mesnevi serisinin kitapları. Diğer eserlerine ise daha sonra bakacağım. Şu an uzun soluklu bir seri malum. Ana eserler bunlar ki bunu da bilgilendirme amaçlı belirtiyorum. Yine genel olarak baktığımızda (bir bütünün 6 dilime ayrılmasını nasıl tam olarak anlatabilirim ki zaten) Birlik Dükkanı olarak tanıtılan ve ilk cildin başında Bu Kitap Mesnevi Kitabıdır şeklinde başlayan yazı ile bizler de en çok bilinen Mesnevi öykülerini, hikayelerini, şiirlerini (nasıl söylemek isterseniz) okuyoruz. Çünkü Hint, İran, Yunan, Roma hikayeleri de bu eserin içinde; aşk masalları, halk hikayeleri de bu kitabın içinde, aziz kitabımız Kur’an’ı Kerim’in içindeki kıssalar da bu kitabın içerisinde. Çok geniş kapsamlı olduğunu ve uzun olduğunu da düşündüğümüzde, acaba ne kadar diye merak etmiştim ve bunun da araştırmalar sonucunda 25.632 beyit olduğunu öğreniyorum. Yüzlerce yıl evvelinden böyle bir yazı kaleme almak, hayran olmayıp da ne yapacaktım? Gönül neyle sakinleşir? Sonlara doğru dikkat çekici bir kısımdı. Evet bu tarz kitaplarda sizlere de olur mu bilmiyorum ama ne kadar etkilenirsem etkileneyim başlarda %30, ortalarda %20, sonlarda ise %50 hatırlıyorum anlatılanları. Biri hatırlatsa evet böyle diyebilirim ama kendi kendime hatırladıklarım bu kadar kalıyor daima. Özellikle sonlar, etkileyici bir kitap okumuşsam bende çok fazla kalıyor. Serinin son kitabı 14 sayfalık bir kısımdan sonra başlıyor. 400 sayfalık bir kısım var ki, çok etkileyici olduğunu söylemek mümkün. Daha ilk satırdan kutsal ayetler bizleri karşılıyor. 30 sayfalık bir açıklama sonrası da kitabı tamamlıyoruz. Gerçekten harika bir seri, etkileyici bir seri, maddi manevi pek çok duyguyu bolca hissetmemize neden olacak bir seri geride kaldı. İnsan sürekli okumak istiyor, okuyor, bitirince de biraz üzülüyor işte. Uzun zamandır içime bu kadar manevi duyguları işleyen bir eser okumamıştım, hele ki seri olarak. Hepimize iyi okumalar, öğrendiklerimizi amel etmeyi diliyorum..

Mesnevi 6Mevlana Celaleddin-i Rumi · Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları · 1988103 okunma

·

170 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sadık Kocak