Gönderi

Avrupa ve ABD'de Feminizm'in dar bir aydın çevresinin ilgisiyle sınırlı kalmaktan çıkıp, kitleselleştiği 19. yüzyıla gelmeden önce, şimdiye değin özetlediğimiz gelişmelerin anlamını bir kez daha vurgulamak gerekir kanısındayız. 14. 18. yüzyıl arasında kadın ve kadın haklarına ilişkin tartışmalar, öncelikle Platonizm'in, Yahudiliğin ve giderek Katolik Kilise'nin kadim «Kadın İnsan midır?» sorusu karşısında, yükselmekte olan Batı burjuvazisinin cevap arayışını simgelemektedir. Madem ki insanlar vazgeçilmez, özüne dokunulmaz, devredilmez vb. hak ve özgürlüklerle ve eşit olarak doğuyorlardı; şu halde kadının konumu ne olacaktı? Bu soru nedeniyledir ki, kadın olsun, erkek olsun ilk feministler çabalarım kadının da insan olduğu, eğitim görürse pekala erkekler kadar zihinsel kapasite gösterebileceğini kanıtlamada yoğunlaştırmışlardır.
·
172 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.