Bir şairin aynı zamanda da bir üstadın kaleminden intisab,(biad) ve bir hidayet yolculuğu. Üstad, kitabındaki O ve Bendeki "O" mübarek zatı tanımadan,hayatını ikiye ayırıyor. "O"dan önce ve "O"ndan sonra. Ve aslında Necip Fazıl'ı,Necip Fazıl yapan da "O"ndan sonraki hayatıdır ve sevmemize sebep olan da "O"ndan sonraki hayatıdır. Tevafuken teknede tanıştığı birisini "O" zata yönlendirmesi ile başlıyor her şey. O zat Tariki Âli Nakşibendiyenin büyüklerinden Şeyh Seyyid Abdülhakim Arvasi (kuddise sirrihu) hazretleri. Üstad bunu bir mısrasında da şöyle dile getiriyor: "Tam otuz yıl saatim işlemiş, ben durmuşum?. Gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmuşum." Şeyh Seyyid Abdülhakim Arvasi (kuddise sirrihu) hazretlerinin dergahında seyrusuluk'a başlıyor. Sevmek,sevdiğinin rengiyle boyanmaktir. Bir nebze de olsa gayret etmelidir. Evet, Üstad sevenlerine yolunu gösteriyor. Sevenler! Haydi boyamaya. Abdülhakim Arvasi (kuddise sirrihu) hazretlerinin kabri de Ankara Bağlumda bulunuyor. Bize de ziyareti nasip oldu. Ankara olup imkânı olanlar ziyaret etmeleri de hoş olur. Başka hidayetlere vesile olması dileğiyle hayırlı okumalar.

O ve BenNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 20218,5bin okunma

·

92 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Muhammed Ali