Ben bu kitabı çok beğendim. Öyle ki bana hissettirdikleri ile hayatımda önemli yer tutacak kitaplardan bir tanesi olduğunu söyleyebilirim. Kitap boyunca kendimi Feride’ye, daha doğrusu Çalıkuşu’na, çok yakın buldum. Adeta okurken kendimi buluyordum. Kamran ile yaşadıkları ilişki anlatılıyor kitapta. Kamran’ın yaptıkları dışarıdan bakan üçüncü bir kişi için affedilemeyecek gibi görünüyor bazen ancak aşk ve sevda Çalıkuşu’nun gözlerini kör ediyor adeta. Uzun zaman inkar ediyor aşkını ancak içten içe sürekli Kamran’a beslediği duyguların yok olmadığını biliyor. Duygularını, hislerini yok saymak onları yok etmiyor pek tabii yalnızca bastırmasına yarıyor bir süre için. Kalbinin sesini dinlemeye karar veriyor ancak ona gururu mani oluyor. Kamran da hatasını bildiğinden olacak Feride’ye karşı herhangi bir harekette bulunmaya cesaret gösteremiyor. Birbirini delicesine seven ancak birbirlerini göremeyen, bu sevgiyi birbirlerine gösteremeyen Feride ve Kamran’ın öyküsü eski zamanlarda geçiyor ve kitabın üslubunda da fazlaca eski kelimeler yer alıyor. Bu kitabı okurken beni etkileyen ve benim hoşuma giden özelliklerinden biriydi. Yeni kelimeler bellerken aynı zamanda da eski bir masalın kahramanı gibi hissettiriyordu. Kendimi Çalıkuşu’na çok yakın hissetmemden hasıl geliyor olacak kitabı bitirip uyuyup uyandıktan sonra kendimi kahramanının ben olduğum tatlı bir rüyadan uyanmış gibi hissettim. Çalıkuşu’nun günlüğü niteliğinde yazılmış bu kitabı çok sevdim ve okunmasını tavsiye ederim. Umarım herkes Çalıkuşu’nun Kamran’ı sevdiği gibi onu sevecek birine rast gelir hayatında…

ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılap Yayınları · 1999102,9bin okunma

·

66 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

idyll