Gönderi

17888. Eğer mü’min isen, inanmış bir kimse isen, savaş safına gir. Çünkü senin meclisin, senin bulunacağın yer gökyüzündedir. 17889. Ey kul, göklere giden yolu bulmak ümidi ile kalk, mihrabın önünde bir mum gibi ayakta dur, ibadete başla.” 17890. Başı kesilmiş mum gibi bütün gece ağla. Arayış, istek uğrunda gözyaşı dök, yan, yakıl. 17891. Yemekten, içmekten ağzını ve dudağını yum. Gökyüzü sofrasına koş. 17892. Her an, ümidini gökyüzüne bağla, oraya yükselmeyi düşün. Söğüt ağacı gibi göklerin hevâsına kapıl da oyna dur. 17893. Zaman zaman sana gökyüzünden su gelmede, ateş gelmede, rızkın arttıkça artmaktadır.” 17894. Seni de oraya götürürse bu işe şaşılmaz. Aczine, acizliğine bakma, isteğine bak. 17895. Çünkü bu istek sende, Allah’ın bir emânetidir. Çünkü her isteyen kişinin istenmesi yerindedir. 17896. Çalış, gayret et de bu istek artsın, artsın da gönlün bu ten kuyusundan çıksın, kurtulsun. 17897. Halk, “filan zavallı öldü” der; hâlbuki sen, “Ey gafiller, ben ölmedim, diriyim” dersin. 17898. “Bedenim, yapayalnız yatmış, uykuya dalmış amma, gönlümde sekiz cennet açılıp, saçılmış. 17899. Can, gül ve nesrin bahçesinde uyumuş kalmışken, bedenim bu pislik içinde kalmış, ne gam?” 17900. Uyuyan canın bedenden ne haberi olacak? Beden, ister gül bahçesinde uyusun, ister külhanda.” 17901. Can, şu su rengindeki âlemde “Ne olurdu kavmim bilselerdi” diye nara atarak gezmekte. 17902. Can, şu bedensiz yaşamayı istemezse, peki gökyüzü kimin sayvanı olacak? 17903. Canın, bedensiz yaşamayı dilemezse, “Rızkınız gökyüzündedir” diye övülen rızık kime kısmet olacak?
Sayfa 1131Kitabı okudu
·
138 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.