Allah'ın lütuf ve şefkati tecellî edip ortaya çıkınca recâ (umut) makamına ulaşır. Onun azamet ve büyüklüğünü müşahede edip alçak dünya kendi gözünde hor ve itibarsız olunca dünyaya itibar etmeme hali ortaya çıkar ve fakrı (fakirlik ve Allah'a muhtaç olduğunu idrak etme halini) tercih eder. Zühdü (dünya malına önem vermemeyi) alışkanlık ve karakter haline getirir.
Şunu da bilmek gerekir ki, bu makamları detayları ve sırasıyla aşmak, sâlik-i meczûb (yani önce tasavvuf yoluna giren, sonra cezbe ile Allah'a yaklaştırılan) kişilere mahsustur.