Gönderi

8/10 puan verdi
·
Beğendi
Guy Debord'un imza niteliğindeki eseri... Kitabı sindire sindire okumak önemli. Kafanızda bir toplum tasavvur ediyorsunuz. Devleti, toplumu, insanı Marksist bir bakış açısıyla değerlendiriyor. Lakin bunu yaparken de ufak bir Marksizm eleştirisi de yok değil. Gösteri toplumu kavramını literatüre kazandıran kişi. 68 kuşağı için Fransa'da ve tüm dünyada önemli bir figür. Toplumun üretim ilişkilerini, bu üretim ilişkileri sonucunda oluşan sınıfsal düzeni ve insanların bu düzene ayak uydurup düzenin bir parçası olmasını inceler. Hayal kırıklığının yaşandığı ve iktidar gücünün çözüldüğü bir yerde fakirler nasıl çalıştırılır? Ve bence sorduğu en önemli soru bugün hâlâ geçerliliğini koruyor. Yeterince radikal olmayan bir çıkış yolunun gerçekçi olacağına hâlâ inanan var mı? Kitapla beraber bazı kitapların okunması da faydalı olacaktır. Wilhelm Reich'in "Dinle Küçük Adam" Hans Fallada'nın "Küçük Adam Ne oldu Sana" Mark Kurlansky'nin "1968 Dünyayı Sarsan Yıl" 50 yıl önce eleştirisi yapılan gösteri toplumunun, bugünkü sahip olduğu güce bakacak olursak; reklamlarla, sosyal medyayla, yeni yaratılan ihtiyaçlarla insanları kitleler halinde tüketen ama sadece tüketirken beraber olabilen bir toplum oluşturduğunu görebiliyoruz. Artık devletin veya herhangi bir gücün baskısı olmasa bile insanlar örgütlenemiyor. Peki neden? 100 yıl önce dünya krallar tarafından yönetiliyordu? Artık temsili demokrasi sayesinde insanların seçme ve seçilme hakkı var. Kaderleri hakkında söz sahibi olduklarını düşünüyorlar. Kendi zincirlerinin sahipleri olmayı başardılar. Ama zincirlerinden kurtulamadılar. Artık onlar da statü sahibi olabilir, dilediğini tüketebilir hatta Andy Warhol'un dediği gibi "15 dakikalığına ünlü bile olabilirler". Gösteri toplumu okuması zevkli ama düşündürdükleri ile anlaması ve kabullenmesi çok da kolay bir eser değil...
Gösteri Toplumu
Gösteri ToplumuGuy Debord · Ayrıntı Yayınları · 2021899 okunma
·
228 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.