Gönderi

"Ben de koruya dair bir hikâye biliyorum," dedi. Silver oturduğu yerde biraz daha dikeldi. "Öyle mi?" "Hallerton'daki kişilerle festivalle ilgili konuştunuz mu?" "Bahar Festivali," dedi Silver ânında. "Bütün kırsalda yaygın bir festival -büyük olasılıkla bereket ve ekim sezonu onuruna, bu hususlarla ilişkisi olan tanrı adına kutlanan eski bir bayram olduğu besbelli - şey, tanrıça demek daha doğru olur sanırım." Tobias kendine engel olamadan gülümsedi. Silver'a güvenilirdi. "Kaideye göre tanrıça, eskiden böyleydi. Ama buralarda," dedi, "bunu Yaz Lordu için yaparlar." Silver merakla gözlerini kırpıştırdı. "Bu adı duymamıştım. İkinci derecedeki bir tanrı ya da belki bir peri lordu mu?" Tobias omuz silkti. "Mevsimin prensi," dedi. "Tehlikeli. Baharda ortaya çıkar, bütün yaz ortalıkta gezinir. Ortadan kaldırlması gerekir, festivalin amacı budur." "Ortadan kaldırılması mı?" diye sordu Silver. "Yani bu, ee, yaz lordu, kutlamalara karşı mıdır?" "Yo, hayır, onlara bayılır," dedi Tobias. "Kutlamalar dikkatini dağıtır, anlarsın ya? İçki, şarkılar ve oyunlarla keyfi hoş tutulursa kimseye bir zararı dokunmaz. Canı sıkıldı mı bela çanları çalmaya başlar." Silver'ın meraklı bakışları karşılığnda bela olarak kastettiği şeylerin bazılarını ana hatlarıyla açıkladı: Acımasız oyunlar, talihsiz kazalar, çalınan değerli eşyalar.
Sayfa 44 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
·
115 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.