Roman ölüm yolculuğunda Tanabay ve Gülsarı’nın yaşlılık günleri ile başlayarak Gülsarı’nın doğumundan ölümüne kadar yolculuğu, Tanabay’ın gençliğini, arkadaş ilişkilerini, karakterini, devrime inanışı ve kendisini devrime vermesini anlatıyor. Ve en önemlisi
Tanabay’ın bir bütün olduğu her duygusunu hisseden Gülsarı’yla olan ilişkisinden bahsediyor. Tanabay, yıllarca devrim için savaşmış, abisini bile devrim için gözden çıkarması ve sonunda vatan düşmanı olarak görülmesi, devrime inanması uğruna tüm hayatını çalışmaya adaması ama karşılığını alamaması çok üzücüydü. En çok taktir ettiğim sözü de "Vatan düşmanı olarak suçladığında bile “Merhamet bekleyecek değilim. Niye merhamet bekleyeyim ki? Suçlu muyum ben?” diye demesiydi.
Romanı okurken şunu fark ettim; insanlar kendi değerlerini kıymetlerini yaşlandıkları zaman geriye dönüp baktığında anlıyorlar ve bunca sene ben ne yapmışım diye üzülüyorlar. Umarım kıymetimizi her daim anlayabiliriz. Kendimizi hiç üzmeyiz, yaptıklarımızdan hiç pişman olmayız