Gönderi

Partizan sadakat sosyal olarak bir felakettir; ama birey için son derece ödüllendirici, hatta birçok bakımdan şehvetten ve para hırsından bile daha ödüllendirici olabilir. Pezevenkler ve paragözler kendi yaptıklarından gurur duymakta zorlanırlar. Ama partizanlık ondan keyif alanların her iki dünyadan azami derecede yararlanmasını sağlayan karmaşık bir tutkudur. Bütün bunları tanım olarak iyi hatta kutsal olan bir topluluğun iyiliği için yaptıklarından, kendilerine hayran olup komşularından nefret edebilir, güç ve para peşinde koşabilir, saldırganlığın ve zalimliğin zevklerinin tadına varabilir ve bütün bunları yalnızca suçsuzluk hissetmeksizin değil, neredeyse bilinçli bir fazilet duygusunun parıltısıyla yaparlar. Kendi topluluklarına olan sadakatleri bu tatlı ahlaksızlıkları kahramanlık gösterilerine dönüştürür. Partizanlar kendilerini günahkâr ya da suçlu olarak değil, diğerkâm ve idealist olarak görürler. Belli sınırlar içinde gerçekten de öyledirler. Tek sorun diğerkâmlıklarının yalnızca egoizmin dolaylı bir şekli olması ve bir çok durumda uğruna hayatlarını feda etmeye hazır oldukları idealin kurumsal çıkarları ve parti tutkularının ussallaştırılmasından başka bir şey olmamasıdır.
·
84 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.