Gönderi

Osman TANLAK yorumladı.
Çekilişle 5 kişiye Şibumi kitabı hediye.
Selamlar! Daha sağlam bir çekiliş ile aranıza geri döndük! Bu seferki çekilişimizin teması "sorgula". 1000Kitap sitesindeki değerli okurlar için bir kitap çekilişi yapmak daha geldi içim"iz"den. Bu sefer içimizden diyorum çünkü çekilişi ben
Oğuz Aktürk
Oğuz Aktürk
ve arkadaşım https://1000kitap.com/Nordavind olmak üzere 2 kişi olarak düzenliyoruz, 2 kişi olarak sorguluyoruz. Beraber oturduk, konuştuk, ne yapabiliriz, ne edebiliriz diye, sonunda böyle bir şeyler çıktı. Çekiliş sonucunda kitabı okumamış olan 5 kişiye Trevanian'ın "Şibumi" kitabını hediye edeceğiz. İkimiz de bu kitaptan çok etkilendik, ikimiz de bu kitabı çok seviyoruz ve ikimizin de hayatlarımızda okuduğu en iyi kitaplardan biri. Okumamış olan kişilerin de bu kitapla tanışmasını, hayatı, içindekileri ve en önemlisi de kendilerini daha çok sorgulamalarını istiyoruz. Hediye kitap çekilişimize katılmak için ise bu gönderinin veya arkadaşımın gönderisi olan #16670014" altına herkesin hayatlarında neyi sorguladıklarını veya sorguluyor olduklarını yazmalarını istiyoruz. İkimizden herhangi birinin gönderisine yazmakta serbestsiniz, isterseniz ikimize de farklı şeyler yazabilirsiniz, tercihinize kalmış. Hatta bu tercihinizin farklılığı bile şu an sorguluyor olduklarınızın bir sonucu olabilir, kim bilir? Sadece herhangi bir şeyi sorgularken ne hissettiklerinizi, neden ve nasıl sorguladığınızı, sorgulamanızın yöntemlerini çok merak ediyoruz. Daha çok kişinin neyi, nasıl, neden sorguladığını merak ediyorsanız paylaşabilirsiniz. Son tarih 1 Haziran. Şimdiden bol şans! :) Not: Kargo ücreti bize aittir.
··
115 görüntüleme
Zeynep A. okurunun profil resmi
Bu aralar kafamı sürekli kurcalayan ve bir türlü işin içinden çıkamadığım tek soru ben neden varım. Doğup, büyüyüp, okuyup, çalışıp, evlenip, doğurup ölmeye gelmemiş olmam gerekiyor. Muhakkak insanlığa fayda sağlayacağım bir amacım olmalı ama nedir bu?Aldığım hiç bir takdir,edindiğim hiçbir başarı artık beni tatmin etmiyor.Ne yapmam gerekiyor,neye yeteneğim neye hevesim var, neyin ucundan tutup bir daha bırakmamam o yönde ilerlemem ve sonunda başarılı olup insanlığa fayda sağladığım için hayır duası almam gerekiyor. Sorguluyorum,sorguluyorum,sorguluyorum..
Seda okurunun profil resmi
Neyi sorguluyorum? İlginçtir, maalesef çok geç rastladığım ve yaklaşık iki senedir mırıldandığım bir şarkı cevaplıyor bu soruyu.(Simon and Garfunkel- The Sound of Slience) Tüm derdim, tüm sıkıntım bu oldu artık. Ferhan Şensoy'dan sevdiğim bir alıntıyı da iliştireyim şuraya: Uyumak güzel de kitle halinde uyuyunca sıkıntı büyük oluyor.   Sıkıntı büyük vesselam...
Gizi okurunun profil resmi
Var olmayı sorguluyorum. Varlığı ve varlığın gerekliliklerini... Ben var mıyım? Varsam neyim, neresindeyim yaşamın ya da yaşam bende ne kadar? Neyim ve ne kadar görünüyorum? Benliğimi dolduran şeyler neler? Bu yüzden gözlemliyorum duyumsayabildiğim her şeyi. Anlamaya çabalıyor ve okuyorum. Kıyaslayabilmek için varlığımı başka varlıklarla. Tabiatı hissediyorum ve varlığa en yakın olduğum anlar tabiata yakın olduğum anlar gibi geliyor. Yine de kanıtlayamıyorum varlığımı. Bana ait bi iz, sonsuza dek var olacak bir yaşam kırıntısı bırakabilecek miyim ardımda bilmiyorum. Çünkü var olmak yok olmanın birinci şartıdır. Koca evrende varlığımın derecesini sorguluyorum.
Ayşe Başak Gürel okurunun profil resmi
Hayvanlara neden eziyet ediliyor diye sorguluyorum. Anladığımız dilde konuşamayan,kendini savunamayan hayvanlara neden işkence yapılır, eziyet edilir, tecavüz edilir. Ayaklarını ağzını bantlayıp bir yavru köpek neden suya atılır, hamile bir kedinin üzerinden bisikletle geçip onu öldürmek nasıl bir davranıştır neden yapılır. Nasıl insanlar olduk neden canavara dönüştük.Neden yaptırımları bu kadar az sorguluyorum kendimce ama cevap bulamıyorum. Biz insanlar olmasaydık bu dünya çok daha güzel olacaktı bundan eminim.
Sinemis okurunun profil resmi
Hayvanları insanlardan neden daha çok sevdiğimi sorguluyorum. Konuştuğum insanlarla anlaşabilen ve karşımdakiler tarafından sevilen biriyim ama insan sevmiyorum. Sokakta gördüğüm bir köpeğe çevremdeki bir insana güvendiğimden daha çok güveniyorum ve bu durum hoşuma gidiyor ama olması gereken gerçekten bu mu? Bilmiyorum. Bir köpeğin yumuşak tüylerini okşamanın verdiği huzuru anlatabilecek kelime hazinem yok. Yaşasın sokak hayvanları :)
Enes Ertürk okurunun profil resmi
Televizyonlar da neden bilimsel, kültürel, tarihsel vs programların değilde; eğlence ve evlilik programlarının reyting rekoru kırmasını sorguluyorum.
Affan bin Osman okurunun profil resmi
Yaşadığımız dünyanın gerçekliğini nasıl kavrıyoruz? Gerçeği tanımlarken kullandığımız araçlar yine kendi sahip olduklarımız değil mi? Yani duyu organlarımızla yahut duygularımızla tanımladığımız şeyler salt gerçekler mi? Eğer böylesine bir gerçeklik varsa insan oğlunun aklında, rüyalarda dünyalar kadar gerçek olmaz mı? Gerçeğe bilimle ulaşmak mümkün mü? Bilimle uğraşanlar bilirler ki bilimde kesin bilgi yoktur. Her şey aksi ispatlanana kadar geçerlidir. Yani madden ya da manen bir şeyin geçerliliği daha güçlü bir şeyin gelip onu yıkmasına bağlanmıştır. Bu bahsettiklerim sosyolojik olarakda geçerli, değil mi? Toplum hayatında gerçekleşen ve her geçen yüzyılda daha güçlü fikrî ve manevî dalgalar yön vermiyor mu hayatımıza? Hatta ve hatta insan psikolojisinde de aynı durum geçerli değil mi? Bir karar verip yola çıkarız ne kadar uzun yol almış olsak da daha güçlü bir fikir zihnimizin kapısını çaldığında bir şekilde hemen o fikre itaat ederiz. Hem fikirlere itaat ederiz hemde kendimizi üzerinde hiç bir güç yokmuşcasına yukarılarda görürüz. Bu yüzden aldığımız her karar doğru karardır. Attığımız her adım da gerçeğe doğru çekilmiş bir kürektir. Eğer doğru olmasaydı o kararları verirmiydik? Eğer farklı kararlar vermiş olsaydık bugün bunları konuşuyor ve düşünüyor olurmuyduk? Zihnen içinde bulunduğunuz düşünce yapısından memnun olmayan var mı? O halde doğru ve gerçeği tanımlamak için kullanabileceğimiz tek şey nesnellik değil öznelliktir. Çünkü doğru olanı yalnızca biz biliriz! Sıradan bir insan beyninde milyarlarca işlem geçirerek algımıza oturan şey ne kadar nesnel olabilir ki? Gerçeği, doğruyu ve yanlışı toplumun vicdanında, aydın bir hocanın kaleminde yahut sosyo-kültürel bir dairenin içerisinde bulamayız. Gerçekler ve doğrular yürüyerek bulunur. Evet haklılığına inandığımız şeye doğru yürüyerek. O an için en dogru ve en geçerli olan odur ve aynı zamanda her an yıkılmaya gebedir. Bu yolda yürürken tüm eski, yanlış ve yozlaşmış düşünceleri çıkarıp attığımızda bize kalacak olan tek şey gerçeğin ve doğrunun kendisi olacaktır.
Bu yorum görüntülenemiyor
Kitap gurusu okurunun profil resmi
Insanlar neden sevildiklerinde seven kişiyi üzmek ve kaybetmek için ellerinden geleni yaparlar?
86 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.