Gönderi

166 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
İnsan psikolojisine dair bir şeyler anlatan bir insanın dikkate alınması, anlattıklarının düşünsel teorilerden ziyade yaşamak tecrübesine dayanmasına bağlı çoğu zaman. Kitabımız da insanın varoluşuna dair sorgulamalarının belki en dibini görebileceği toplama kamplarında tutuklu bulunmuş bir psikiyatristin eseri. Öyle bir yerde, o koşullar altındaki bir insanın bile yaşamda bir anlam bulabileceğine sizi başka kim ikna edebilirdi? Anlatının sadede geliş süresi bana göre biraz uzun ve sıkıcıydı ama şu ikna olma meselesi için yaşananları ayrıntıyla vermek mantıklı gibi görünüyor bir yandan. Yine de cevherin sona saklanmasını üzücü buluyorum... Anlama gelecek olursak, Logoterapi terimiyle tanışmaktan pek mesut oldum, ilk tanışmamız değil ama insan malesef sorumluluktan kaçan unutkan bir varlık... Logoterapi, kişinin varoluşunun anlamını hayata öylece bakmakla değil de, kendi varlığının yaşam için ne ifade ettiğine, yaşamdaki kendi yerinin anlamına yoğunlaşmasını, sorumluluk almasını, yaşamasını, sevmesini, hissetmesini, değiştirilemez bir acıya mahkum olduğunda bile bu acıyı bir potansiyel olarak değerlendirip oradan bir başarı çıkarabilmesini ifade ediyor. Kişi hayattaki 'logos'unu bulmakla her nasıl'a dayanabilme gücüne sahip olur, anlam soyut bir planda değil, somut olarak ortaya koyabildiğimiz en iyi'de saklıdır diyor yazarımız. Mutluluk, haz vb. duygularımızsa bu anlamı ortaya koyarken oluşan yan ürünlerdir, yani peşine düşüp izi sürülerek bulunması gereken bir hedef noktası olamaz, zaten öyle yapıldığında da o hedefe hiçbir zaman ulaşılamaz diye ekliyor. İnsanın kolaycılığına ve hazırcılığına daha yatkın olan diğer psikoterapi yöntemlerinin aksine, sahneye insanın kendisini alabilmesi ve kendi yaşamının sorumluluğunu yüklenmesiyle bir anlam oluşturmak fikri elbette Freud kadar ses getirmemiş (biraz da ben diss atayım sjshsh). Sadece burda bile 17k insanın okuduğu şu fikri elden ele yaymak boynumuzun borcudur biraz reklamı geliştirelim rica ediyorum bu kadar kişi okuyup da bana nasıl söylemez, duyurmaz? Çok ayıp... Herkese keyifli okumalar dilerim, reklamı unutmayın.
İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam ArayışıViktor E. Frankl · Okuyan Us Yayın · 202356 okunma
·
92 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.