Kendi kendime diyorum ki; 'Ne kadar da şanslıymışsın sen! Onca sıkıntı ve zorluk çekmiş olsan da, birçok insanın bile hayal edemeyeceği yerler ve şeyler yaşadın. Ülkelerde ve şehirlerde bulundun. Altın çağında vardı, bokun en dibini de gördün. Her defasında sıyrılarak çıkmayı bildin sen.' Çok şey yazabilirim, yazmak istemiyorum, çünkü her insan hayatını kendi güzellikleri ve zorluklarıyla yaşıyor.
Şimdi gençlere bakıyorum da, son zamanda yaşananlara olan tepki ve isyanlarıyla çok ama çok haklılar. Son iki hadiseyi aktarayım, gerçekten abartmadan, birebir gördüğüm, görürken işittiğim şeyi:
1) Bir gün markete girdim ve o esnada iki genç kadın da markete girdi. Sanırım yaşları takribi 19-22 O esnada birisi annesi ile görüşmede ve onun ağzından aktarıyorum; 'Anne, zaten her şey ateş pahası olmuş! Ne alayım? Elimde olanla alabileceğim ne varsa almaya çalışacağım.'
2) İkincisi benim için daha da vahim ve yine yolda giderken, iki genç arkadaşın konuşmasına istemeden de olsa kulak misafiri oldum. Yaşları taş çatlasa 15-16; 'Kanka, gider bir yerlerde bir şeyler içeriz.' Diğeri; 'Oğlum, cebinde 10 TL para var. Nereye oturabiliriz? Bununla marketten ayran bile alamayız!'
Genç insanların bırakın hayatı yaşamayı, evlerine bir şey almaya, bir yerde oturup içmeye imkânı bile kalmayacak bu ülkede.
Gerçekten üzülüyorum tüm genç arkadaşlarıma, durumun gidişatına, ülkenin belli bir kitle tarafından felâkete sürüklenmesine. O kadar haklısın ki Furkan... Çok şey var, ama tek dileğim, hiç kimse yaşattığını yaşatmadan gitmesin bu Dünya'dan. Kendisi, çoluğu çocuğu ve silsilesinde ne varsa, hepsi beter olsunlar inşallah!