Gönderi

304 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Nörobilimci Amerikalı yazar David Eagleman tarafından 2011 yılında yazılmıştır. Giriş olarak beynin temel yapısından ve fiziksel özelliklerinden bahseden Eagleman, beynin aslında bildiğimiz kadar kompleks bir yapıda olmadığını bilakis çok daha basit olduğunu öne sürüyor. Beyin=Örtülü bellek Freud’tan bahsettiği kısımda Freud’un temel düşüncesi, beynin gizlenmiş işleyişlerinin düşünce ve davranışları nasıl yönlendirdiğini anlama yolunda atılan ilk sistematik adımı oluşturuyor. Yani aslında bizi yönlendiren bir şeyler var. Ama bunun farkında bile değiliz. Aslında bakıyoruz ama görmüyoruz. Günlük yaptığımız işlerden örnek verilecek olursa araba park etmek, telefonla konuşmak, bisiklete binmek… Bu tür işleri çok kolay yaparız ancak nasıl yaptığımızı bilmeyiz. Bu da beynimizin yapabildikleriyle bizim bilinçli olarak erişebildiklerimiz arasındaki boşluğun ta kendisidir. Bunun adı da örtülü bellek adını alıyor. Yani her zaman yaptığımız bu tür davranışlar kafamızın içinde bir yerlerde saklı. Beyinle ilgili deneyler Kitabın içinde hem insanlara yapılan deneylerden bahsediyor hem de kitabın içeriğinde bazı görseller vererek bizi de denek haline getiriyor. Bu deneylerin sonuçlarında aslında ne kadar da hem basit hem de karışık bir beyne sahip olduğumuzu anlıyoruz. Yazar, beyinden o kadar çok bahsediyor ki kafatasınızı açıp “Acaba burada neler oluyor?” diye bakasanız gelir. Eagleman, anlatımına yine günlük olaylardan devam ediyor. İsimlerimizin, seçtiğimiz eş ya da işi de etkileyebildiğini söylüyor. Yapılan deneylerde, ismi Laura ya da Lawrence olan kişilerin (lawyer) avukat olma ihtimali daha fazla. Aynı şekilde Dennis isimli kişilerin de dişçi (dentist) olma olasılığının görece daha yüksek olduğu gözlenmiştir. Yapılan deneyler hem normal insanlara hem de *hasta insanlara yapılıyor. Bunun nedeni de beyindeki farklılıkların ya da beynin görevlerinin ortaya çıkarılması. Beyne yapılan algılar Bir şeye sürekli maruz kalmanın da örneğin sürekli aynı reklamların tekrarlanması ya da sürekli aynı ünlülerin televizyonlarda gözükmesi, onları sonraki her görüşümüzde beynimiz o reklamları ya da ünlülere istemeden de olsa sempati duymamızı ve daha çok sevmemizi sağlıyor. Siyasi ve dini içeriklerde de sonuç değişmiyor. Ne kadar çok maruz kalınırsa beyin de o derece etkileniyor. *Kitapta adı geçen bazı hastalıklar Tourette Sendromu: Çocukluk döneminde başlayan, istem dışı gerçekleşen, devamlı tekrarlanan ani hareketler veya seslerden meydana gelen tikler. Psikojen Bozukluk: Hareket bozuklukları olarak da bilinen, bir duyu veya kuvvet kusuru olmaksızın hareketlerde bozulma, yavaşlama ya da istemsiz aşırı hareketlerle orta çıkan rahatsızlık. Ayrık Beyin Hastalığı: Corpus callosumda (beynin sert kısmı) meydana gelen lezyonlardan (vücutta birtakım hastalıkların sebebiyet verdiği doku ve organ değişimleri) ve corpus callosumun işlevinin kısmen veya tamamen bozulmasından kaynaklanan nörolojik bir hastalık. Örneğin, bir ayrık beyin hastası sağ eliyle gömleğini iliklerken sol eliyle de ilikleri çözer. Bu hastalıkta beyin 2 farklı beyin olarak çalışır. Parkinson Hastalığı: Beyinde bulunan hücrelerin birbirleriyle iletişime geçmesini sağlayan dopamin üretici hücrelerin bozulmaya uğramasından kaynaklanır. İleri yaşlarda en fazla görülen hastalıklardandır. Sara Hastalığı (Epilepsi): Beyinde bulunan nöronlarda ani ve kontrolsüz boşalmaların olması. Sonucunda hastada istemsiz kasılmalar, duyusal değişiklikler ve bilinç değişiklikleri meydana gelir. Huntington Hastalığı: Genetik geçiş gösteren ve beyindeki sinir hücrelerinde kademeli olarak gelişen hasarlanma ile karakterize bir nörolojik hastalıktır.
Incognito - Beynin Gizli Hayatı
Incognito - Beynin Gizli HayatıDavid Eagleman · Domingo Yayınları · 20136,8bin okunma
133 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.