Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

487 syf.
·
Puan vermedi
Bereketsiz Senfoni
Şair olmak ne demek sorusuna verilecek ilk yanıt haliyle şiir yazan kimse olacaktır. Peki, şiir nedir sorusuna ne gibi bir yanıt vermeli? İlkokul öğrencisi uyanıklığıyla şairin yaptığı iş, yazdığı yazı demek en kaba tabirle basite kaçmak olacaktır. Şairlerin Sultanı ünvanlı
Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl Kısakürek
’e göre şiir, mutlak hakikati arama işidir. Hakikat hayatın her cüz’ünde olduğuna göre şiir de maddesiyle ve hissiyle hayatla yapışıktır denebilir. Kırk yaşındayken kendi unvanını kendi şiiriyle veren
İsmet Özel
İsmet Özel
içinse şiir, olmasaydı aç kalınacak bir gıda yahut araç. Hem günlük yaşamını sürdürme hem de “ruhun fiyakasını” terakki ettirme adına belki de her ikisidir. Pek çoklarınca şiir üstadı olarak bilinen
Yahya Kemal Beyatlı
Yahya Kemal Beyatlı
şiir görüşünü musikiye dayandırır. Onun için kelimeler birer nağmedir. Belki de “Kendi Gök Kubbemiz” bu ulvi seda ile ayakta durmaktadır. Bir başka tanım vermesi açısından Vatan Şairi
Namık Kemal
Namık Kemal
ictimai meseleler uğruna beyitlerini dizmiştir. Hürriyet katiyetle vazgeçilemez olandır nazarında. İstiklal Şairi merhum
Mehmet Akif Ersoy
Mehmet Akif Ersoy
ise şiir uğruna varından yoğundan ve hatta sağlığından vazgeçen şairlerden. Her şeyden önce şu söylenmelidir ki bu örnekler yoruma konu edilecek kitabın müellifi ve onun şahsiyeti için hiçbir kıyas taşımıyor. Bunlar, ortada olan şiirler üzerine konuşmak için girizgâh mahiyetinde basitçe malumattır. Yoksa şu isim böyle demiş, bu kişi şöyle yazmış deyip kıyaslı kritikte bulunmak zaten benim harcım değil. Özdemir Asaf dönemimizin en çok sevilen şairlerinden. Kendi zamanından beri böyle bir sevgi mevcut muydu yoksa bu ilgi yaşadığımız dönemde mi peyda oldu bilmiyorum. Bildiğim şudur ki başta Lavinia ve Dokuza Kadar On kitapları olmak üzere eserleri müthiş bir alakaya sahip. En çok okunan kitap listelerinde kitapları, en çok sevilen yazarlarda ismi her daim göz önünde yer alıyor. Normalde “çok satan” raflarından uzak duran ben, yılların getirdiği merakla Çiçek Senfonisi adlı tüm şiirlerinin yer aldığı bu kitabı edinirken en ufak bir tereddüt yaşamadım. Fakat sonu sükût-ı hayal oldu. ** Sen bana bakma / Ben senin baktığın yerde olurum Yaşamak değil / Beni bu telaş öldürecek Bütün renkler kirleniyordu / Birinciliği beyaza verdiler ** Bahsettiğim merakımın başlıca müsebbipleri bu dizelerdi. Fakat bunların dizelerden bir dize değil tek başlarına “şiir” olduklarını görünce işler karışmaya başladı. Ben düşünüyordum ki duygu seline kapılacağım cümleler, hayran kalacağım betimlemeler, görünce mutlu olacağım kelimelerle karşılaşacağım fakat ne sele kapıldım ne betimleme buldum ne de güzide denecek kelimeler gördüm. Biçimde kalmayacak kadar estetik sahibi biri olduğumu düşünüyorum. Elli satırdan oluşan yazı güzeldir diye bir kaide yok. Tek bir satırı dahi defalarca kez okuyabilirim. Lakin bunlar... Aynı nehirde iki kere yıkanılmaz, demiş Heraklitos. Nazarımda şiir her okuyucuya farklı kapılar açar, hatta tekrar tekrar okunduğunda bile aynı okura başka başka anlamlar verir. Buradan yola çıkıp şiiri bir nehre benzetecek olursam Çiçek Senfonisi’nde okuduklarımın çoğu kanal bile değil. Ne dalınacak derinlikte ne yıkanacak debide. Daha açık konuşmam gerekirse şiir değil saptama bu yazılanlar. Durum tespiti. Yer yer kelime oyunu. ** Seni bende, beni sende arayorlar, Beni senden, seni benden tanıyorlar, Bir birim gibiyiz tümünün gözünde, Yarım’larımızı bütün sanıyorlar. (Bir-Bir) ** Kimisi bunlardan da değil. ** Vurma, Dur. Yanlış budur. Durma, Vur. Bu yanlıştır. (Dan) ** Bunlar iki küçük örnek ve evet, cımbızlanıp alınan kısımlar değil -yine- tüm “şiir” bu kadar. Ne anlam çıkarmalı, neyi düşünmeli, nasıl aramalı? İki elin parmağı adedince olan da bu gibi “şiir”ler değil. Aksine, o parmakların adedini geçmeyecek “şiir”ler güzel denebilecek olanlar. Bir tane daha örnek vereyim; ** Ağladığımı gör deye ağlamayorum; Ağladığım için ağladığımı görüyorsun. (Yanık) ** Bunları Özdemir Asaf değil de söz gelimi okuyucuları hakir görülen günümüz isimleri yazmış olsa sırıtmaz.
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
'in "trrrrum / trrrrum / trak tiki tak!" dediği Makinalaşmak İstiyorum "şiir"i vardır ama müthiş şiirleri olduğu da malumdur. ** Sözü uzatmaya daha fazla lüzum yok. Şiir, okuyucusuna sıkıca bağlı olan belki de tek yazın türü. İşte bundan ötürü şiir, onu yazanın değil, onu okuyanındır denir. Kimi sever, kimi nefret eder, kimi arada kalır. Yazdıklarımdan aşikar ki bu kitaptaki “şiir”lerin -beklentimin yüksekliğiyle alakasız olarak- benim olmadığı muhakkaktır. Çünkü kitap bitince aklımda kalanlar, zaten önceden bildiklerimden bir iki fazla oldu. Okuyan elbet okur, seven yine sever fakat bilinmelidir ki şiir denince akla bu yazılanların çoğu gelmeyecektir.
Çiçek Senfonisi
Çiçek SenfonisiÖzdemir Asaf · Yapı Kredi Yayınları · 20216,9bin okunma
··
2.979 görüntüleme
Ömer okurunun profil resmi
Çok güzel bir inceleme olmuş. 👏
erhan okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim 🖐🏻
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.