Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

180 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Buz’un arkakapağında marjinal bir bilimkurgu yazıyor ve Anna Kavan için ‘Kafka’nın kızkardeşi’ ifadesi var. Ama Buz’da beni daha fazlası bekliyormuş:) Hikaye dünyanın buzla kaplanmaya başladığı bir dönemde geçiyor. Bu yönüyle post apokaliptik. Kavan insanın evrene verdiği zarara da dikkat çekiyor. “İnsanlığın en son icraatı sadece kendini-imha değil, bütün hayatın imhası olacaktı; yaşayan dünyanın ölü bir gezegene dönüştürülmesi.” Buz’da tek bir gerçeklik yok. Anlatıcı aynı anda birkaç düzlemde yaşadığını hissediyor. Zemini buz gibi kaygan, gerçeklik değişiyor ve benim düşüncelerim de değişiyor. Buz metafor olarak II. Dünya Savaşı’nı çağrıştırdı. Yıkıma uğrayan bir dünya. Kavan oğlunu bu savaşta kaybetmiş ve Buz, Kavan’ın ruhsal durumunu yansıtıyor. Hikayede karşımıza kaçış, arayış döngüsü çıkıyor. Nazilerden kaçma, kimlik kaybı olarak yorumlanabilir. Karakterlerin isimlerinin olmaması da bu dönemi çağrıştırıyor. Aynı zamanda kişinin kendini arayışı, benlik bölünmesi olarak da düşünülebilir. Kurgu, anlatıcı ile muhafız dediği başka bir erkeğin, bir kızı araması üzerine. Anlatıcı ve muhafız aynı kişinin farklı benlikleri olabileceği gibi Jungcı bir bakış açısıyla gölge-persona-anima arketiplerine de uygun bu üç kişi. Kavan’ın hayatından yola çıkarsak anne ve eşine de karışlık geliyor anlatıcı ve muhafız. Daha geniş bir bakış açısıyla bireyi baskılayan otorite kavramına ulaşıyoruz. Kişilik bölünmesi, gerçeklikten kaçış, sanrılı bir zihin, düş ve gerçeğin içiçe geçmesi ile Ingeborg Bachmann’ın Malina kitabını çok düşündüm. Nitekim orda da otorite baba figürü ile veriliyor. Ama Kavan okurken en çok düşündüğüm kişi Beckett ve Molloy kitabıydı. Kavan da Beckett da nasıl yazdıklarını satır aralarına yerleştiriliyor. Çelişkili, kendini yalanlayan ifadeler iki metinde de var. İki karakterin birbirini araması, arayan-aranan arasındaki o sınırın sık sık kaybolması ve benliklerin birbirini yansıtması da ortak. Ve hiçlik, iki yazar da bu atmosferi özgün bir şekilde hissettiriyor okura. Anlamını kaybetmiş bir dünya, arayış-kaçış halinde bir karakter, parçalanmış benlik. Buz doğrusal ilerlemeyen kurgusuyla farklı okumalara açık, düşündürücü bir metin. Çok sevdim, elimden geldiğince düşüncelerimi kısaltarak yazdım:) Bu arada çevirmeni Selahattin Özpalabıyıklar’ın okuru metne hazırlayan bir sunuşu da var. Yusuf Atılgan ve eşi Serpil Atılgan’ın çok sevdiği bir kitapmış diye de ekleyeyim. Buz’un şu an baskısı yok umarım kısa sürede tekrar yayımlanır.
Molloy
Molloy
Malina
Malina
Samuel Beckett
Samuel Beckett
Ingeborg Bachmann
Ingeborg Bachmann
Franz Kafka
Franz Kafka
Yusuf Atılgan
Yusuf Atılgan
Buz
BuzAnna Kavan · Everest Yayınları · 2014136 okunma
·
673 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.