Kitaba; “Felsefe nedir?”, sorusundan başlayıp kendi düşüncelerini aktaran, hayatın akış hızına kapılmış giderken bir an olsun durup düşünmemizi sağlayan, serbest bir düşünce kitabı diyebiliriz. Felsefi bir kitap olmaktan çok, yaşayış ve hayatın inceliklerini düşünmek için biraz olsun yavaşlanması gerektiğini ifade ederek düşünceye sevk eden, yazarın kendi hayatından da örneklerle akıcı ilerleyen bir kitap.
Yazar; sancılı geçen kıvranışlarının altında kendi kişisel acı ve çıkmazlarının yattığını anlatarak başlıyor kitabına. Kendi dibe vuruş anında yeniden düşünceye sarılıp ayağa kalkarak psikoloji ve felsefe alanına yönelmiş. Hayatın akış hızında yavaşlayıp sorgulayarak, düşünceyi düşünerek, bizlere de örnekleriyle yol gösteriyor. Başlıklar halinde ayırdığı her bir bölüm de de hayatı sorgulayıp düşüncelerini aktardığı yazıların her biri birbiriyle bağlantılı ve uyumlu bir şekilde ilerlerken, birbirinden bağımsız olarak da okunabiliyor.
Düşünmek eylemi üzerine basit ve anlaşılır şekilde yazılmış, düşünceyi sevenler ve basit felsefeyi öğrenmek isteyip de, nerden başlayacağını bilemeyenler için, yaşamın hızına kaptırmış giderken yavaşlatan, felsefeyi anlamak isteyenler için bir başlangıç kitabı olabilecek, her zaman okunabilecek deneme türünde bir kitap. Tavsiyemdir.
#us
^
^
#alıntı
Tikel çok örneği olan kusurlu kopyadır. Tümel ise fikir şablon. Bunları ayırabildiğinizde ve üzerinde düşünebildiğinizde “Felsefe biliyor musun?” sorusuna rahatlıkla olumlu cevap verebilirsiniz.
^
Roman neydi? İki günlük dinlenceydi. Kaçıştı uyuşmaydı,saklanmaydı.
^
^
emre timur @yazaremretimur @emretimurokurlari @azyayingrubu 
Şaban Alıyev #bloghemsire
··
85 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.