Gönderi

İnsan kitlelerine deniz feneri gibi fasılalarla şefkat, merhamet doğruluk ışıklarını akıtan bu mübarek simalar, gün geçtikçe gizlendiler. Beşer kitleleri bugün maddeye tapar hâlde, ağaçsız, susuz, "medeni" diye vasıflandırılan, mamure çölde kaldılar. Dış mamureler kuruldu güya. İç mamureler yok oldu beşer neslinden. Yıldızlara seyahat, semaların derinliklerine nüfuz merakı, süratle ilerliyor. Uzak mesafeler yakınlaştı. Asıl ruhun, kalbin ince derinlikleri bırakıldı. İnsan kitleleri bugün, yekdiğerini korkutmak ve birbirini yok etmek için, bütün kabiliyet ve hünerlerini, korkunç yok etme çarelerine sarf ediyor. Eskiden bâtını geniş, zengin, dışı gösterişsiz, iyi insanlar vardı. Bugün gösterişli, maddesi zengin, bâtını bomboş insanlar var. Bu, garip ve münakaşayı davet edecek bir mevzudur. Fakat müsaade buyurun bir sualim var: Suçlu bir insan öldürülür. Suçsuz bir insan öldürülür. Burada ölüm var fakat iki türlü. Hangi ölüm iyi? Muhakkak suçsuz ölmek, daha iyidir. Bundan binlerce sene evvel Sokrat, baldıran zehrini içerken çocukları etrafında ağlıyordu. Karısı hıçkırıklarını tutamadı. Sokrat "Be kadın, ne ağlıyorsun?" dediğinde, kadın "Suçsuz öldürülüyorsun." diye mırıldandı. Sokrat: "Suçlu ölmek daha mı iyi be kadın?" dedi. | Münir Derman, Allah Dostu Der Ki, Bağlaç Yayınevi, 1. Baskı: Ocak 2018, s. 143-144.
Sayfa 143 - Bağlaç Yayınevi, 1. Baskı: Ocak 2018Kitabı okudu
·
92 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.