Gönderi

Geçtiğimiz günlerde dışarda yaptığımız bir kahvaltı ve gezinti sonrası, Nur arabada "Baba beni şuraya götür ama ikimiz gidelim. 'Parka gidelim, havuza gidelim...' diye bir dolu istek sıraladı ağlayarak. Bu arada eşim "Ama şimdi bir yerlerden dönüyoruz" diye isteklerini yapamayacağını anlatmaya başladı Nur'a. Bu sırada arabadaki diğer sakinler de Nur'u ikna etmeyi hedefleyen cümleler kurmaya başladılar. Nur daha da sinirlendi söylenenlere. Kızgın olduğunu belli eden cevaplar verdi, ağlamaya devam ederek. O an döndüm ve "Nurcum babanı çok özlüyorsun ve onunla başbaşa olmak istiyorsun galiba" dedim. Sanki sihirli bir söz söylemişim gibi "Evet" dedi ve biraz önceki ruh hali sakinliğe dönüştü. Ve o noktadan sonra sakince sohbete devam etti. Eve geldiğimizde de hiç bu konu açılmadı. Çünkü tek derdi duygularının anlaşılmasıydı ve bu tüm yapmak istediklerinden kıymetliydi. Duygularımı Fark Ediyorum (Tugba Akbey Inan- Rabia Gülcan Kardaş Cezve Yayınları 2017) isimli masal serisini, çocukları anlamanın önce onların hislerini anlamaktan geçtiğinin altını çizmek için hazırlamıştık. Bir kez daha görüyorum ki, yargılanmadan dinlenmek ve anlaşılmak bir çocuk için çok kıymetli. Pahalı oyuncaklardan bile...
·
221 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.