Gönderi

Asla takdir edilmedim; ne ailem, ne eleştirmenler, ne arkadaşlarım. Yazdıklarım da okunmadı aslında. Okunur gibi yapıldı hep. Ne demek istediğim dinlenmedi hiç. Yılmadım, bazen yazmaktan değil, kendimden vaz geçtiğim oldu elbette. Yeryüzünde yaşayamadığım gibi, ölmem de uygun görülmedi. Ateizm ile agnostik algı arasına sıkıştım bilinç aralığından geçerken. Ne inandım ne de inanmamayı marifet saydım. Mezarlık önünden geçerken müziğin sesini kısmak yerine, daha da açtım; ölüler de eğlenebilsin diye, eğer tanrı varsa. Eğer tanrı varsa diye canlıya saygı duymadım; canlı var diye saygı duydum. Eğer canlı varsa. Eğer tanrı varsa diye eşitlikçi, paylaşımcı olmadım; bu doğrudur zaten diye öyle davrandım. Eğer halk varsa. Eğer tanrı varsa diye karşı çıktım haksızlığa, faşizme; ideolojik bir giysi giydiğimden değil. şahsıma münhasırdım. Canımı sıktım bu doğruluktan. Açıkçası, kendimden bile haz etmedim; yavan geldim / yayan giderim. Kimse zahmet edip taşımasın tabutumu.
Sayfa 7 - pdfKitabı okudu
·
859 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.