Gönderi

“… bu bağlamda Aristoteles’in bilgiyi duyusal sahadaki “algılayan ile algılananın müşterek fiili” şeklinde tanımladığını hatırlamak yerindedir ki bu aslında bir mütekabiliyet ilişkisine işaret eder. Duyusal ve cismani sahaya gelince, duyu organları böylelikle, ferdi varlık için bilginin “giriş yerleri”dir; fakat başka bir nokta-i nazardan söz konusu organlar aynı zamanda tam olarak “çıkış yerleri”dir, şöyle ki tüm bilgi, aynen kendisinin bir tür dışsal uzantısının dışarı çıkışı gibi, bilen özneden başlayan ve bilinen nesneye doğru ilerleyen bir özdeşleşme fiilini içermektedir.” s. 108-109
·
53 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.