Gönderi

Küçükken bana bir masal söylemişlerdi: Bir köyde veremden bir genç kız ölmüş... Tabutunu kapayacakları zaman kapalı kirpikleri arasında hafif bir pırıltı, dudaklarında tebessüme benzer bir raşe görmüşler... Evin içi birbirine girmiş... Cenazeyi almaya gelen cemaatin içinde ihtiyar bir derviş varmış... "Akşam oluyor, kafileyi beyhude yolundan alıkoymayalım" demiş, çocuk ölmüştür... Gözündeki ışık ile dudağındaki hande "ümit"ten başka bir şey değildir. İnsan ölür, ruhu bedenden ayrılır. Ümit denen lâhuti şule (ilahi ışıltı) bir müddet daha devam ve sebat gösterir... Geceleri mezarların üstünde yanıp sönen o ışıklar dağılmış vücutlarından ayrılan ümit ışıklarıdır.
·
28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.