Kendimizi Keşfe Çıkalım...
Kendimizi çok iyi tanıyoruz öyle değil mi? EVEET...
Kendimizi bilmeyeceğizde başka neyi, kimi bileceğiz.
DEĞİL.. Öyle olmadığını yüzümüze tokat gibi çarpan bir kitap.. Psikoterapist olan yazarımız, kendimizle ilgili her davranışımızın en derinlerde yatan sebeplerini mercekle incelercesine bize gösteriyor. Bizi biz yapan davranışlarımızın çocukluğumuzdan bu yana, içerisinde bulunduğumuz aile ana-babanın tutumlarının yanı sıra toplumunda üzerimizde etkisi hiçte az değildir. Davranışlarımızda doğru bildiğimiz şeylerin, sonuna kadar arkasında durup savunabileceğimiz tutumlarımızın aslında çokta doğru bir kaynaktan çıkmadığı görülüyor.
Hiç yanılabileceğimizi düşünüyor muyuz? Bir olayın üzerine karşılıklı zıt yönlerde savunulan şeyin, bizim için asla değişmez doğrunun aslında eksik ya da hatalı olabileceğini aklımıza getirebiliyor muyuz? Ben buyum ve böyle düşünüyorum, olay bitmiştir! demek yerine, iki dakika sessizce nefes almak ve sakince düşünmek, bakış açısını değiştirip birde farklı yönden konuyu ele almak gibi bir tutum sergilense, çok daha iyi olmaz mı..? Kesin tavırlar kendimizi kandırmaktan başka hiçbir işe yaramıyor. Karşımızdaki kişiye düşüncemizi geçiremediğimiz gibi, kendimiz de saçma bir fikre bağımlı kalıyoruz.
"Nevrotik kişi davranışlarından kendini sorumlu tutmaz, çevresindeki olayların kendi istemi dışında oluştuğuna ve onlara yön verebilmenin kendi elinde olmadığına inanmıştır. Duygularına suçluluk ve kızgınlık egemendir, sevgiyi farkedebilmede güçlük çeker ve kendini sürekli haklı bulur. Olayları yanlış yorumladığından davranışlarını yönlendirmede sürekli aksaklıklarla karşılaşır."(syf.149-150)
Kendimize aslında ne kadar yabancı olduğumuzu başta kabul etmek gerekiyor. Eğer bu kabul gerçekleşmezse okuduğumuz bu kitabın bize hiçbir faydası olmaz.
İnsan en çok kendini kandıran, yanıltandır. İstemediğimiz, hoşumuza gitmeyen şeylerin üzerini içimizde öyle güzel örtebiliyoruz ki, gerçekten orada yoklarmış gibi davranabiliyoruz. Bu üzerimizde bir ağırlıktır, bir yabancılaşmadır. Yüzleşmekten korktuğumuz benliğimizin bir parçasıdır. Memnun olmadığımız parçalarımızla yüzleşip, onları neden tedavi etmiyoruz? Evet bu da bizim elimizde olan bir şeydir.
Hayat yordu beni...
Bizi yoran hayat mı acaba? Kendi kendimizi yoruyor olmayalım.. Mutlaka şu içerisinde bulunduğumuz dönemde bizi yoran oldukça fazla şeyin olduğunu inkâr mümkün değildir. Evet fazlasıyla ağır her şey, ama üzerine bizde kendimize eziyet ediyormuşuz gibi geliyor bana..
Yazarımız bize insan olmanın, olabilmenin yollarını görünmez şekilde açmış olduğuna inanıyorum. Bu da nesi? diye soracak olursanız; Sizi kendinizle yüzleştirip, sorunların kaynağını gösterip, yolu kendinizin bulması için özgür bırakıyor. Çünkü istemek önemli.. İstemezsek hiçbir şey olmaz. Kimse hazırdan gelipte avuçlarınıza papatyalar koymaz.
Mücadele bizim mücadelemiz..
Kendinizi keşfedin, kendinizi bilin, kendinizi sevin, kendinize iyi davranın..
Güneşin gördüğü her yeri aydınlatması gibi, siz de etrafınızda olan insanları, nesneleri, çiçekleri, böcekleri aydınlattığınızı göreceksiniz. Işığınızla aydınlattığınız yaşamları görmek, yaşamın en büyük hazzı olabilir..
Çünkü insan kendini severse, her şeyi sever...
Kitabı okuyup anlayabilmek için, sessiz ve sakin bir ortam olması çok daha iyi sonuç almamızı sağlar. Hızlı hızlı okunulup geçilemiyor, çünkü okuduğunuz her bölümü ayrı ayrı kafanızda tartıyorsunuz. Yabancı terimlerden çok uzakta, herkesin anlayabileceği bir dil ile yazılmış olması büyük kolaylık sağlıyor. Artık kendimizi inceleyebilen insanlar olarak kitabı kapattığımızda, rafa kaldırdık ve bitti olmaz diye düşünüyorum. Çünkü aklımızın takıldığı bir olay karşısında, kendimizde olan durumu anlayabilmek için açıp tekrar okuyabileceğimiz durumumuza uygun bölümler bulunmaktadır.
Son olarak bu başlıkları da iliştireyim buraya;
~Birey ve Toplum
~Ana-Baba ve Çocuk
~İnsanlardan Korkmak
~Öfke ve Düşmanlık
~Değersizlik Duygusu
~Kaygı
~Sorumluluktan Kaçış
~Yalnızlık
~Ortakyaşam İlişkisi
~Nevrotik Kısırdöngü
~Yaşam ve Ölüm
~Kendini Yaşamak
ve
~Epilog
Saygılar...
İnsan Olmak 
Engin Geçtan
··
3.693 görüntüleme
Bunu da okumak şart oldu 🤓😉
Tanıtım ve değerlendirme için teşekkürler. Bu tür değerli kitapları herkesin okuması için her okuyan reklamın yapmalı... 🙏🏻👍🏻
☺️ Okuma isteği uyandırabildimse size ne mutlu bana.. Çok teşekkür ederim güzel yorumunuz ve desteğiniz için.. 🙏🏻📚🍀
Gerçekten de ifade ettiğiniz gibi bir kez okunup rafa kaldırılacak kitaplardan bir değil, İnsan Olmak. Ara ara sürekli okunması gereken nadir kitaplardan biri. Kaleminize sağlık, çok güzel bir inceleme olmuş.👏📚🦋
Yorumunuz ve desteğiniz için çok teşekkür ederim, sözleriniz mutlu etti beni.. ☺️📚🍀
Emeğinize, Yüreğinize ve elinize sağlık 🌼🕊️
Çok harika bir İnceleme olmuş...🦋🐞✌️
Keyifle ve tekrar tekrar okudum...☺️
☺️ Beğenmenize çok memnun oldum. Güzel sözleriniz ve desteğiniz için çok teşekkür ederim.. 🙏🏻📚🍀
2 sonraki yanıtı göster
Yerinde tespitler yapmışsınız. Kitap hızlı okunup oldu bittiye getirilmemeli. Her bölümde farklı noktalara değinen yazar hayatımız gözler önüne seriyor. Okudukça öncelikle kendimi daha sonra çevremedikleri bir daha gözlemledim. Kâh eskiye daldım kâh çocukluğuma kâh lise yıllarıma. Dediğiniz gibi hayatımızda daimi yer alacak bir kitap. İncelemeniz için teşekkür ediyor esenlikler diliyorum.📚👏
Kesinlikle yaşamımızı her yönüyle ele alabiliyoruz bölümler ilerledikçe.. Yalnız kendimizi değil, çevremizi de inceleyebilmede çok yardımcı oluyor. ☺️
Çok teşekkür ederim güzel yorumunuz ve desteğiniz için.. 🙏🏻📚🍀
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.