O müphem kapılardan çevir artık yüzünü
Yokluğunu bekleyen günlerin yâdını tut
Bulamadın kalplerin derûnunda özünü
Seni son merdivende bekliyor şimdi sükût
Değil mi ki, içinde parlayan her yıldızın
O elemli gecede kaydığı bir gök vardı
Dirilmiştin bir şiir ikliminde ansızın
Heyhat, yine gönlünün çiçekleri sarardı
Avuçlarında ömrün, yürü şimdi yalnız başına
Bu hayal âleminde ne tekilsin, ne çoğul
Doğar doğmaz mı girdin bu sevda savaşına
Sana hakikatini gösteren rüyayı bul
Arama mevsimlerin esrarını âhında
Bitsin artık aldanış, bu hüsran ve bu nazar
Öldür kelimelerin feryadını ruhunda
Suskunluğun sarayı ya kalbindir, ya mezar