Gönderi

19.Yüzyıl'da Hintli kadınlar;
Bir Hindu kadın olmak çok zor bir şeydir. Kızlar küçükken dışarıda oynamalarına izin verilir, fakat on iki yaşına geldiklerinde evleninceye kadar evin arka odasına kapatılırlar. Evlenince de evde kapalı tutulurlar. Aslında evin arkasındaki bahçede dolaşmalarına izin vardır ancak buradan başka bir yere gitmelerine izin yoktur. Hindu kadınlarına Çinli kadınların bildiği önemsiz şeyler bile öğretilmez yani ne resim yapabilirler, ne müzik aletleri çalabilirler, ne yazabilirler ve ne de okuyabilirler. Kendilerini süslenerek eşleri için körili yemekler yaparak oyalarlar. Zengin Hinduların birkaç tane eşi bulunur bu yüzden hanımlar yalnız değildir. Ancak her zaman bir arada olan kadınlar çok sık kavgaederler. Zengin Hindu hanımlar basit ve boş bir yaşam sürerlerken fakir kadınların yaşamları çok zordur. Fakir adamın karısı gün doğmadan kalkar ve lamba ışığında ailenin elbiseleri için pamuk eğirir, çocukları besler, evi ve bahçeyi süpürür, bulaşıkları yıkar, pirinci yıkayıp pişirir. Saat sabah on olduğunda diğer kadınlarla birlikte nehirde yıkanmaya gider. Nehir yoksa fakir kadınlar büyük bir yağmur suyu sarnıcında yıkanırlar. Kadınlar hamamda tanrıların küçük kilden tasvirlerini yapıp ona çiçekler ve meyveler sunarak dua ederler. Fakir kadın eve döndüğünde akşam yemeği için köri hazırlar, mutfağı avludaki toprak fırındır ve burada pirinç pişirir. Akşam yemeği hazır olduğunda kocasının yanında yemek yemeye cüret edemez. Fakir kadınlar kocalarının yemeğini saygıyla önüne koyduktan sonra avluya çekilirler. Küçük oğulları babaları ile birlikte yerler ama kız çocukları anneyle yemekten arta kalanları yerler.
·
196 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.