Gönderi

Zaman bütün endişelerimi doğru çıkarma ne olur Var git kendi yoluna, ruhum yalnızlık illetine yeniden düşmüşken Ve bedenim kendi halinden üzgünken Birlikte koşamadığım atlar geliyor aklıma Çocukken ki sessizlik ve üzüntü Endişe babadan miras mı kaldı bana Koca gökyüzü üstüme yıkılırken Bir umut dedim yıllarca yıkılmış Görüntün birikti aynalar da yığınlarca Yük ve hamal bedenime yapıştı Şansım mutluluğumdan payını aldı Sebebsiz bir kahkaha kadar acı bir tını Sözcüklerim kan revan anla artık Dudağımın üstünde ki kıllar ağır işçi Ruhum kurak bir tarlada değirmenci Bereketsiz bakışlarla dolu ömrüm Ah dayak düşkünü mazoşist gönlüm Biliyorum hep sebebsiz yere öldürüldüm Bana acımadı iki yüzlü avrupalı düşünceleriniz ötekileştirilmiş dahi düşünceleri gibi yalancı oldum Savruldum, cellatlar buldu ve yetiştirdi beni Kim sever acı dolu günleri Keşke ilk keşkem hiç olmasaydı Ruhum topal kalmasaydı Masallar mutsuz sonla bitseydi Bilseydim ve hiç beklemeseydim güzel günleri Şarkılar söylemeseydim ilk okul neşesiyle Hep böyle yaşasaydım, boktan hayat endişesiyle Yazmazdım o zaman yeminle Belkide yaşamazdım tuhaf olan kendimle.. Farklı olduğun için çürürsün santimle değil milimle Sahip olamadığın şeylerin önünü ilikle Eller gününü yaşar, sen ise kendinle
·
60 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.