Gönderi

"Húrin'in kendisini görmüşlüğüm var. Ondan önce de babasını ve daha da eski kuşak atalarını tanıma şerefine ermiştim. Dor-lómin'in terk edilmiş topraklarında ise Húrin'in kardeşi Huor'un oğlu Tuor ile karşılaştım ve o, senin tam aksine, atalarına tıpatıp benziyordu." "Olabilir," dedi Túrin, "ama ben şu güne dek Tuor'dan bahsedildiğini hiç duymadım. Saçım altın sarısı değil de koyu renk olduğu için utanç duyacak da değilim ayrıca. Kabul edersiniz ki, babasından ziyade annesine çeken ilk oğul da ben değilim; Bëor ailesine mensup olması itibariyle Beren Camlost ile aynı kanı paylaşan Morwen Eledhwen'dir annem." "Benim dikkat çekmek istediğim şey altın sarısı ile siyah arasındaki farklılıktan çok öte," dedi Arminas. "Asıl vurgulamaya çalıştığım, Tuor da dahil olmak üzere Hador ailesine mensup olanların genel tavrının ve davranış şeklinin seninkinden çok farklı oluşu. Onlar kibar İnsanlardır ve başkasının fikrini paylaşmasalar bile onu dinlemesini bilirler, Batının Lord'larına saygıda kusur etmezler. Fakat öyle görünüyor ki sen yalnızca kendi bildiğini okuyorsun ve ancak kılıcına fikir danışıyorsun; üstelik çevrendekilere tepeden bakan bir konuşma tarzın var. Sana diyeceğim şudur ki, Agarwaen Mormegil, böyle davranmaya devam edersen, kaderin Hador veya Bëor ailelerinin bir ferdinin bulmayı umacağından çok daha farklı bir sona götürür seni." "Kaderimin şu ana dek benim için çizdiği yol başkalarınınkinden hep farklı oldu zaten."
Sayfa 273 - Arminas ve TúrinKitabı okudu
·
44 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.