Gönderi

136 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Spoiler içerebilir.
Yakın zamanda Elveda Gülsarı'yı okumuş ve bugüne kadar Cengiz Aytmatov'u neden erteledim diye kendime kızmıştım. Anlaşılır, açık ve sürükleyici bir anlatımın içinde sayfaların nasıl ilerlediğini, zamanın nasıl akıp gittiğini anlayamadım. Okuduğum bir kaç yorucu kitaptan sonra "Toprak Ana" adeta ruhumu dinlendirdi, duygularımı açığa çıkardı. Öyle zannediyorum ki; ruhumu dinlendirmek için bundan sonra sık sık Cengiz Aytmatov'u elime alacağım. Kitabın konusundan kısa da olsa bahsetmek istiyorum. Toprak Ana; sorumlusu olmadığımız savaşların bizlerden neleri götürdüğünü, sevdiklerimizi bizden nasıl koparıp aldığını ve gidenlerin ardından, hayatın kalanlar için ne kadar zor olduğunu o kadar güzel hissettirdi ki, Aliman için sürekli gözlerim doldu. Bazen geniş düzlüklerde mazot ve emek kokulu ekmek yerken buldum kendimi, bazen ailesine son mektubunu yazan bir asker olarak, bazen de çektiği tüm acılara rağmen hayata tutunmuş ama kimsesiz kalmış biri olarak. Yaşanan onca kayba ve acıya rağmen Tolgonay Ananın Aliman'ın yanında olup, onu desteklemeye çalışması ve sevgisini bir an bile eksik etmemesi de beni oldukça etkiledi. Kitap bittikten sonra bir süre toprağı ve sonu olmayan gökyüzünü izledim ve kendi kendime şöyle düşündüm: "Belki de insanoğlu toprağa en büyük ihaneti onun üstünde savaşarak yaptı."
Toprak Ana
Toprak AnaCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202262,1bin okunma
·
257 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.