Bir süredir kütüphanemde bekleyen ve okuduktan sonra bana "Neden bekletmişim ki?" diye kendimi sorgulatan Edouard Louis romanı Babamı Kim Öldürdü'ye bayıldım. Yazarın kendi babasıyla iç hesaplaşması diyebileceğim ve monolog şeklinde ilerleyen 51 sayfalık bu incecik kitap, hayatını aşırı maskülen, homofobik, sert tavırlarla geçirmiş, kuralcı bir babanın oğlu olan eşcinsel yazarın babasıyla son hesaplaşması aslında. Ve belki de babasından alabildiği tek intikam.. Kitaba hayran kaldım diyebilirim. Yazarın aslında bundan önce okunması gereken ve Eddy olan ismini Edouard olarak değiştirmesine sebep olan, başına gelen korkunç, travmatik olayları anlattığı Eddy'nin Sonu adlı kitabını da kesinlikle okumak istiyorum. Bu arada yazar Babamı Kim Öldürdü'yü Xavier Dolan'a ithaf etmiş, nedenini pek merak ettim doğrusu.