Gönderi

Hikâyelerinin biçimini çözümlemeden önce Sabahattin Ali'nin yazış biçimi üzerinde biraz durmakta yarar var. Yakınlarının anlattığına göre, Sabahattin Ali, hikâye ve romanlarını yazmadan önce araştırmalar gözlemler yapar; notlar alır, konuyu kafasında iyice oluşturur, ondan sonra masaya otururmuş. Çabuk ve kolay yazarmış. Yazdıklarını dostlarına okur, görüşlerini alırmış. Eşi söylüyor: "Sabahattin roman ve hikayelerini çok rahat yazıyordu. Oturma odamızda radyo çalarken eserlerini yazmak onu rahatsız etmezdi. Kendisini bir işe verdiği zaman gürültüyü ve etrafı unutabiliyordu. Gazeteye günlük tefrika yetiştirirken, evde misafir de olsa, ayrı odada bir kenara çekilip yazar, gazeteye yetiştirirdi. Yalnız roman ve hikâyelerini yazmaya başlamazdan evvel beş altı ay not alır, kafasında onları hazırlardı." Kızı söylüyor: 'Babam yazacaklarını uzun zaman kafasında planlar, evirip çevirir, kısa notlar alırdı. Böyle zamanlarda çok dalgın olur, yanında top patlasa duymazdı. Sonra günün birinde Hermes marka yazı makinasını aceleyle bazen dizine alır, bazen de yemek masasına koyup hızla yazmaya koyulurdu. Yazdıkları bitince de mutlaka okumak isterdi. Anneme, bana ya da dostlara okur, yazdıklarının dinleyeni nasıl etkilediğini merak eder, gözlerdi." Arkadaşı söylüyor: "Uzun uzun yürümeyi, yanında yürüyene yazmayı tasarladıklarını anlatmayı severdi. Bir öyküyü değişik kişilere anlatırım. Her anlatımımda biraz daha gelişir. Kafamda hazır olunca da oturur yazarım,’derdi. (... ) Yazı yazmak içinse sessiz bir köşe aramaz, kalabalık, gürültülü bir kahvede bile çalışabilirdi. Doğal bir akıcılık vardı anlatışında. Ikına sıkına bir şeyler doğurmaya çalışanlar kıskanırlardı onu.''Kendisi söylüyor: "Dünyada irademi bütün şiddetiyle kullandığım bir tek saha vardır: Yazı yazmak... Bu hususta benden şiddetli adam azdır. Nerede olursa olsun, ne zaman olursa olsun yazı yazabilirim. Ne soğuk, ne sıcak, ne rahat, ne sıkıntı, ne keder, ne sevinç, ne sükunet, ne gürültü, hiçbir şey benim yazı yazmama tesir etmez. Yazı yazarken tamamen yazdığım şeyle beraber yaşarım, kendime uygun, tamamen hakiki alemde yaşarım. Zaten bütün aksaklığım buradan doğuyor: Yazıların ve kitapların alemini beni ihata eden alemden daha hakiki buluyorum. (... ) Ben çok kolay yazı yazarım. Evvela beş on dakika düşünür, sonra sanki bir yerden istinsah ediyormuş gibi süratle ve çok kere bir kelime bile çizmeden saatlerce yazarım...
·
74 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.