Umay Umay’ın kalemi ;intihara eğilimi ile Tezer Özlü, kelimelerini cesurca fırlatışıyla Küçük İskender üslubuyla da Birhan Keskin’i anımsattı bana.Ama intihara teşebbüs eden bir evladın annesi olarak o acıyı o çaresizliği ve gece 03:09’da atılmış bir mesajı sabah 06:10’da görmüşlük ve o geç kalınmışlıkla tutmayan bacaklar gittikçe bitmeyen 7 metre ve kilitli bir kapı…Allah o çaresizliği kimseye yaşatmasın.Nasıl insanın nefesi kesilir nasıl bas bas bağıracakken sesi kısılır yaşadım. Üzerinden dört yıl geçti ama şu an bile gözyaşıyla yazıyorum.Kızımın kapıyı açıp karşımda gördüğüm an hem şükür hem kızgınlık hem kendime kızışım o anki duygularımın inanın tarifi yok.Bazı kelimeler sadece kelime değil içinde kocaman bir yaşanmışlığı barındırıyor.O yüzden ruh hali iyi olmayan insanlara çok da tavsiye etmiyorum.Ümit Yaşar’ı da aşkla severdim oğlunun intiharında bile aslında onun intihara eğimli yaşamının ve yaşattıklarının izi olduğu kanısındayım.Oğlunun elinde sıkı sıkı tuttuğu not da zaten bunun kanıtı.Bitirmeliyim diye düşündüm yarım bıraktığım bu kitabı.Emeğinize sağlık.🍂