Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

144 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Okumak, ama nasıl?
“Okurken bir başka kimse bizim için düşünür: Biz sadece onun zihin sürecini takip etmekle yetiniriz” (s.61). Gerçekten de öyle mi? Biz kitap okurken
Arthur Schopenhauer
Arthur Schopenhauer
’ın dediği gibi sadece yazarının zihin sürecini takip eden pasif süjeler miyiz? Eğer öyleyse “niçin okuyoruz ve okumak bize ne kazandırıyor?” Bir kitaptaki yazarın düşünceleri karşısında pasif bir süje haline dönüşmemek için “nasıl ve ne kadar okumalıyız?” Sürekli ve hiç nefes almadan okumanın bize bir faydası var mıdır? Her yazılan kitap okunmaya değer midir? Eserleri okunmaya değer yazarları nasıl tanıyabiliriz? • • • İşte Schopenhauer, “
Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine
Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine
” adlı eserinde, çoğu zaman aklımıza gelen bu ve benzeri birçok soruya cevap veriyor. Okurken zihnimizin aslında başka birisinin düşüncelerinin oyun alanı olduğunu ifade eden Schopenhauer, arada hiç nefes almadan ve okuduklarımız üzerinde hiç düşünmeden yapılan bir okumanın yavaş yavaş düşünme yeteneğimizi öldürdüğünü dile getiriyor ve ekliyor: “Nasıl sürekli yiyerek bir kimse midesini bozar ve böylelikle bütün bedenine zarar verirse, zihin de düşünce malzemesiyle lüzumundan fazla beslenerek boğulabilir. Çünkü bir kimse ne kadar fazla okursa, okuduklarından kalan izler de kaçınılmaz olarak o kadar az olacaktır” (s.62). • • • O nedenle Schopenhauer, bir okumanın sağlıklı ve verimli bir okuma olabilmesi için üzerinde uzun uzun düşünülmesi ve müzakere edilerek kafa yorulması gerektiğini ifade ediyor. Bunun nedenini ise şöyle anlatıyor: “Zihin, üzerine tekrar tekrar yazı yazılan bir tablete benzer. Derin derin düşünmeye zaman yoktur ve okunan şeyler ancak derin düşünmeyle hazmedilebilir, nasıl ki aldığımız gıdalar bizi yemekle değil de sindirimle beslerse. Eğer bir kimse daha sonra üzerinde durup düşünmeksizin sürekli okursa okudukları kök salmaz, büyük bölümü itibariyle kaybolur” (s.62). • • • Okumak söz konusu olduğunda kendini frenlemenin çok önemli olduğunu söyleyen Schopenhauer, sırf popüler diye salgın halinde okunan ve bize hiçbir şey kazandırmayacak kitaplardan özenle kaçınmamız gerektiğini belirtiyor. Bunun nedenini ise “İyi olanı okumak için kötü olanı hiçbir zaman okumamayı insan kendisine düstur edinmeli: Çünkü hayat kısa ve hem zaman hem de dinçlik insan için sınırlı” (s.66) diye açıklıyor. Bu kısa ömrümüzde kimleri okumamız gerektiği konusunda da “Ayırdığınız zamanı da münhasıran bütün zamanların ve ülkelerin büyük kafalarının eserlerine tahsis edin…” şeklinde tavsiyede bulunuyor. • • • Bu perspektiften Schopenhauer, iyi bir kitabın ve yazarın nasıl tanınabileceğiyle ilgili ipucunu ise; “Bir yazar malzemesini doğrudan kendi kafasından, bir başka ifadeyle kendi müşahedelerinden çıkarmadıkça okunmaya değer değildir” (s.80) sözleriyle veriyor. Tüm bunlarla birlikte insan mutluluğunu tehdit eden “can sıkıntısı ve ıstırap” gibi iki temel düşmana karşı nasıl mücadele edilebileceğinin yol ve yöntemlerini ise bazen kendisi doğrudan, bazen de okurun keşfetmesi yönünde ipuçları vererek anlatıyor. • • • Doğrusu çocukluğumdan itibaren kitaplarla içli dışlı biri olarak kitap okuma, yazma ve yaşamanın felsefesi konusunda bugüne kadar derinlemesine çok fazla herhangi bir kitap okumamıştım. Schopenhauer’ın bu kitabının okuma, yazma ve yaşamaya farklı bir açıdan bakmak noktasında önemli bir farkındalık kazandırdığını söyleyebilirim. Zira Alman bir filozof olarak düşünceleriyle felsefeden edebiyata, sosyolojiye ve psikolojiye kadar birçok alanı etkileyen Schopenhauer, bazen eleştirel, bazen mizahi ve ironik görüşleriyle bu konularda okura farklı bir pencere açıyor. O güne kadar birçok kitap okumanıza rağmen düşünmediğiniz birçok konuyu aklınıza düşürüyor. • • • Elbette kitabın eleştirilmesi gereken bazı yönleri de var. Birincisi, 141 sayfalık bir kitap için yazılan sunuş yazısı çok uzun. İkincisi de Schopenhauer gibi bir ismin okuma, yazma ve yaşama üzerine kaleme aldığı bir kitabın daha geniş ve daha sistematik olmasını isterdim. Buna rağmen her okurun bu konularla ilgili beyin cimnastiği yapma, okuma yöntemi ve disiplinini gözden geçirmesi; yazar olma düşüncesi var ise nelere dikkat etmesi gerektiği noktasında “
Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine
Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine
”yi mutlaka okuması gerektiğini düşünüyorum. Bu itibarla okuma konusunda epey yol almış her okurun rahatlıkla anlayabileceği, dili anlaşılır bu eseri tüm okurlara içtenlikle tavsiye ediyorum. İncelememe, “Kitaplar bir zihnin, en saf özü, en mükemmel suretidir ve bu yüzden her zaman karşılıklı konuşmadan, hatta en büyük kafanın sohbetinden bile çok daha büyük değere sahiptir” (s.69) sözleriyle son verirken… Sağlıklı ve kitap dolu günler dilerim! 
Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine
Okumak, Yazmak ve Yaşamak ÜzerineArthur Schopenhauer · Say Yayınları · 20133,656 okunma
··1 alıntı·
1 artı 1'leme
·
5,1bin görüntüleme
Yüksel Yüksel okurunun profil resmi
Güzel.. Schopenhauer'un sizinde altını çizdiğimiz bölümlere katılıyorum.. Aslında tam da böyle bir okur olduğum için de mutluyum. Çoğu zaman benim için okuma eylemi, okumama eylemine dönüşür. Bir paragraf , cümle hatta kelime üzerine düşünür ve kitabı kapatırım. Hatta bazen kitabı bırakır, başka kitaplar okur, biraz daha donanımlanıp kitaba tekrar döner, tamamlarım..
nalkan okurunun profil resmi
Bence de önemli olan bu. Her okurun kendi okuma yöntemini bulması. Ve okudukları üzerinde kafa yorup, elde ettiği bilgiyi kendine mal edebilmesi.👌 Katkınız için çok teşekkür ederim.🙏📚
dostamisc okurunun profil resmi
Güzel bir inceleme olmuş;
Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine
Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine
okuyan biri olarak, incelemenizi beğendiğimi belirtmeliyim. Bu kitabı her okurun acele etmeden okuyarak süzgecinden geçirmesi gerektiğini düşünüyorum.
nalkan okurunun profil resmi
Değerli yorum ve katkınız için çok teşekkür ederim🙏 Keyifli okumalar dilerim.📚🦋
ozden79 okurunun profil resmi
Kitapyurdu nda "uçanhollandalı10" kitap için ilk iki bölümden sonra çelişkili ve objektif olmayan cümlelerle karşılaştığını ve kitabın birçok yerinde noktalama hatası bulduğunu yazmış. Siz de bu belirtilenlerle kitapta karşılaştınız mi?
nalkan
nalkan
nalkan okurunun profil resmi
Bendeki kitap, 2021'de yayınlanan 9. Baskısı. Ben edebî bir eser olmadığı için okurken çok noktalama işaretlerine dikkat etmedim. Ama bariz bir hata da görmedim. Okurken bazı bölümlerin çevirisi daha iyi olabilirdi dediğim yerler oldu. Elbette okuyan her okur, eğitimine ve birikimine göre kitabı farklı değerlendirecektir. Zaten her yazar, yazarken önce kendine yazar. Yani yazdıkları kendi dünyası ve bakış tarzına göredir. O nedenle her yazdığından objektiflik beklemek doğru değildir. Biz okurlara düşen okuduklarımızı yazarın gözüyle değil, kendi gözümüzle değerlendirebilmekte diye düşünüyorum. Kitapta zaman zaman benim katılmadığım noktalar da vardı. Tıpkı yazarın başka kitaplarında kadınlarla ilgili yazdıklarına katılmadığım gibi. Ama genel olarak bu tür kitaplara ilgi duyanların yararlanabileceği bir eser
Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine
Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine
.👌📚
Bu yorum görüntülenemiyor
ozden79 okurunun profil resmi
Evet, yazar güzel bir konuya değinmiş. Midemizin gidasina ve besinlerin ciğnenmesine dikkat edeceğimiz kadar ruhumuzun, beynimizin ve kalbimizin gidasina ve üzerimizdeki uygulanış şekline de dikkat etmeliyiz. Biz okurları bu kitapla güzel bir şekilde tanıştırdığıniz 💯 için tşkler
nalkan
nalkan
sağlıklı ve keyifli okumalar dilerim✨
nalkan okurunun profil resmi
Değerli ve yorum ve katkınız için çok teşekkür ederim.🙏 Size de keyifli okumalar.📚🍀
ozden79 okurunun profil resmi
Bilgi için tşk ederim
nalkan
nalkan
nalkan okurunun profil resmi
Rica ederim:))
Esra K. okurunun profil resmi
Okurken sadece yazarın zihin sürecini takip etmeyenler tarafındayım. :) Okuduklarımı sorgular, kendi doğrularımla ve kabul edilmis doğrularla / yanlışlarla çarpıştırırım hem de büyük keyifle... Bazen yeni şeyler katar, bazen ne kadar yanılıyormuşum diyebilirim. Karakterleriyle diyaloglarına katılıp, tartışabilir, eğlenebilir, onlar için umutlanıp, üzülebilirim (hatta gözyaşı dökmüşlüğüm ya da sesli kahkahalarım çoktur :). Ama yazarı tüm bunların dışında tutamam. Karakterler üzerinde onu da ararım. Hangi duygu ve düşüncesinin ürünü olarak hazırladı heyecanını yaşarım. Zihnimi esnetip, sağa sola çekiştirmesine sınırsız hak tanırım. Sevdiğim bölümleri havaifişeklerin eşliğinde defalarca okurum. Çoğu yazarın oyun alanlarına okuyucunun da dahil olması için yer açtığını deneyimlediğimi söyleyebilirim. Bazen onlarla vedalaşmak zor ve ağır gelebiliyor. Kitap sayfaları bitmiş oluyor. Bazen bitirdiğim kitap üzerine uzun süre başka kitap alıp okuyamıyorum. Günlerce zihnimin içinde onlarla oluyorum, konuşuyorum, yazarla tartışabiliyorum, bazen küsebiliyorum, onlar için yazabiliyorum. İncelemenizi "okurken ben nasılım?" diye sorgulattı ister istemez ;) Okumak, sadece okuma eylemi değildir. Deneyimlemeyenlerin eksik ve büyük bir kayıpla yaşadığını düşünüyorum. Değerli incelemeniz, katkınız için çok teşekkürler...🙏💫📖
nalkan okurunun profil resmi
Okuma konusunda yaptığı eleştiriler ve getirdiği önerilerle Schopenaur, bir yönüyle sizin okuma tarzınıza benzer önerilerde bulunuyor. Adeta kitabın art alanında vermek istediği mesajı özetlemişsin.👌 Katkınız ve değerli yorumunuz için çok teşekkür ediyorum.🙏📚
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.