Böceklerin çerden çöpten kurduğu
Sabahı ne çabuk unuttuk
Eski zambağa yağmur yağıyordu,
Demin boyadığı buruşuk
Gökte ay gitmiş gitmiş gitmiş
Yeniden büyümeye günün adadığı
Yıkılmış taçkapı.
Sabahı ne çabuk unuttuk
Sabah ki okunmamış eski yazı,
Ya soldan sağa kelebekle.
Ya kamışla aşağıdan yukarı,
Siliniverirdi çarçabuk.
Uykusuz bir çiçeğin adıdır belki de
El değmezliğinde.
Eski damların tarlası üstünde
Sabahı ne çabuk unuttuk,
Unutmak kuşlardır ölümsüzlüğe
Ve yırtık paçalı korkuluk.
Her şey o kadar eski eski eski
Ve sabah, kuşları uyandıran evliya.
Döner tanrısına.