Gönderi

— Çok yaşlı, akıllı ve son derece manidar bir yüzün var, sanki bin yıldan fazla yaşamışsın gibi, —dedi Kovrin. Hayal gücümün böyle fenomenler yaratmaya muktedir olduğunu bilmezdim. Ama neden bana öyle coşkuyla bakıyorsun? Beni sevdin mi yoksa? — Evet. Sen Tanrı'nın seçilmiş kulu sıfatını hak eden o pek az sayıdaki insandan birisin. Ebedi gerçeğe hizmet ediyorsun. Fikirlerin, niyetlerin, şaşırtıcı bilimsel çalışmaların ve bütün hayatın ilahi, semavi mührü taşıyor, çünkü hepsi makul ve muhteşem, yani ebedi olana adanmış. — “Ebedi gerçek” dedin... Ama ebedi hayat yoksa, ebedi gerçek nasıl insanların erişebileceği, hatta ihtiyaç duydukları bir şey olabilir? — Ebedi hayat var, —dedi keşiş. — İnsanların ölümsüzlüğüne inanıyor musun? — Elbette. Siz insanları büyük ve parlak bir istikbal bekliyor. Dünyada senin gibilerin sayısı ne kadar çoğalırsa, o gelecek de o kadar çabuk gelecek. Sizler, yani yüce kaynağın bilinçli ve özgür yaşayan hizmetkârları olmasa insanlık bir hiç olurdu; doğal seyrini takip ederek daha uzun süre beklerdi yeryüzündeki tarihinin sonunu. Ama sizler birkaç bin yıl daha erken ulaştıracaksınız onu ebedi gerçeğin krallığına, hizmetinizin asıl kıymeti işte burada. Tanrı'nın insanlara bahşettiği takdis sizde cisimleşiyor.
Sayfa 21 - Hayali Keşiş ve Kovrin'in diyaloğuKitabı okudu
·
51 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.