Kozmolojik kanıta göre evrenin mümkün olması, yokluğunun düşünülebilmesi ve kendi başına var olmaması anlamına gelmektedir. Bu da bir anlamda evrenin ezelî olmadığının ve sonradan var olduğunun (hüdus) göstergesidir. Dolayısıyla bu kanıt evrenin varlığının mümkün olmasından hareketle zorunlu bir varlığa işaret etmiş, "zorunluluk" (necessity) kavramını ön plana çıkartmıştır. Sonuç itibariyle evrenin var olmasının temel şartı olarak Tanrı'nın ezelî varlığını zorunlu görmüştür.
Kozmolojik kanıtın temel iddiası şudur: Evrenin gerçekten var olduğu görülmektedir. Bu da bir anlamda evrenin varlığının yokluğuna tercih edildiğinin göstergesidir. Çünkü nesneler kendi kendilerine varolma gücüne sahip değildir. Bu durumda varlıklarını bir başkasına borçludurlar. Ancak nesnelerin birbirlerinin varlık nedeni olmaları bir yere kadar mümkün olabilmektedir. Çünkü mümkün varlıkların nedensellik zincirinde sonsuza kadar devam etmeleri imkansızdır. Dolayısıyla varlığı zorunlu olan ve nesnelere yaşam veren bir varlığın mevcudiyeti gerekmektedir. Bu varlık da Tanrı'dır.