Gönderi

Kozmolojik kanıta göre evrenin mümkün olması, yokluğunun düşünülebilmesi ve kendi başına var olmaması anlamına gelmekte­dir. Bu da bir anlamda evrenin ezelî olmadığının ve sonradan var olduğunun (hüdus) göstergesidir. Dolayısıyla bu kanıt evrenin var­lığının mümkün olmasından hareketle zorunlu bir varlığa işaret et­miş, "zorunluluk" (necessity) kavramını ön plana çıkartmıştır. So­nuç itibariyle evrenin var olmasının temel şartı olarak Tanrı'nın ezelî varlığını zorunlu görmüştür. Kozmolojik kanıtın temel iddiası şudur: Evrenin gerçekten var olduğu görülmektedir. Bu da bir anlamda evrenin varlığının yokluğuna tercih edildiğinin göstergesidir. Çünkü nesneler kendi kendi­lerine varolma gücüne sahip değildir. Bu durumda varlıklarını bir başkasına borçludurlar. Ancak nesnelerin birbirlerinin varlık nede­ni olmaları bir yere kadar mümkün olabilmektedir. Çünkü müm­kün varlıkların nedensellik zincirinde sonsuza kadar devam etme­leri imkansızdır. Dolayısıyla varlığı zorunlu olan ve nesnelere ya­şam veren bir varlığın mevcudiyeti gerekmektedir. Bu varlık da Tanrı'dır.
Sayfa 159Kitabı okudu
·
49 görüntüleme
Hamide Betül okurunun profil resmi
Tanrı zorunlu olarak vardır. Tanrı'nın zorunlu olarak var olma­sı doğasının, nesnelerden farklı olarak kendi başına var olması ve varlığını hiçbir şeye borçlu olmamasıdır. Zorunlu varlığın olmadığı bir durumda ne evrenin ne de içerisinde yaşanacak bir dünyanın varlığı imkan dahilinde olacaktır. O halde her şeyin arkasında zo­runlu olarak var olan bir Tanrı bulunmalıdır. Evrenin var olması da zorunlu varlığın, yani Tanrı'nın varlığının kanıtıdır. s. 160
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.