Eskiden Galata Mevlevihanesi'ne giderdiniz; orada Ismail Ankaravi ve Şeyh Galib vardı. Kamil insanlar olarak Mesnevi'yi anlatırlardı. Yenikapı Mevlevihanesi'nde Osman Selahaddin Dede vardı. Bahariye Mevlevihanesi'nde Hüseyin Fahreddin Dede vardı. Hiçbiri size, niye zahmet ettin buraya kadar, al sana şu yayınevinden çıkmış Mesnevi. Oku öğren, demezdi. Kendileri anlatırdı. Tasavvuf geleneğinde böyledir, insan-ı kamil önceliklidir. Bir bilenden dinlersiniz önce.