Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

136 syf.
4/10 puan verdi
Nihal Atsız’a karşı neden mesafeliyim?
Türkiye’deki kavram karmaşalarının bir başka abuk örneği olan kafatasçı. Türkçülük çizgisini severim, Türk kültürünü de benzer şekilde. Türkler tarihin gördüğü önemli milletlerden biridir bence ama Nihal Atsız kafasına ulaşacak kadar da yüceltmek bana akla yatkın gelmiyor. Adamın düşünceleri öylesine uç ki, az biraz ilerleyip köşeyi dönsen karşına Hitler çıkar. Atsız'ın kafatasçı Türklük anlayışının peşine takılırsanız, dünya üzerindeki Türk sayısı Asya steplerinde yaşayan bir avuç Türk'ten öteye geçmez. Atsız ekolünü gülünç buluyorum. Akla yatkın Türklük anlayışı, Yusuf Akçura/Ziya Gökalp ekolüdür. Bilemiyorum belki daha derinlemesine bakıp anlamaya çalışmak lazım ama benim yakın olduğum ekol Ziya Gökalp ve Namık Kemal çizgisi. Çok uçlara değmeden ama omurgalı bir duruş sergileyerek yaşamak. Atsız çok iyi bir tarihçi ama duygusal refleksleri yüzünden iniş çıkışları çok keskin. Cumhuriyetin ilk dönemleri hakkındaki o korkunç hakarete varan eleştirilerini ve Atatürk hakkındaki tutarsızlığını dikkate aldığımda, kendisine karşı nötr bir duruşum söz konusu. Özellikle Rıza Nur'la (Rıza Nur günümüzde yaşasaydı Melih Gökçek olurdu.) tanışınca, kişilere, olaylara ve ideolojilere karşı bakışında korkunç bir değişim yaşanıyor. O dönem kendi çıkardığı derginin köşesinden Kemalizm'e ateş ederken, kendisini destekleyen ve savunan insanlar İslamcıların tipik korkakça savunmasına sığınıp, "Nihal Atsız Atatürk'e değil, İnönü'ye ve onların inşa ettiği Kemalist rejime ateş ediyor." diye savundular. İslamcılar da aynı kafadalar. Atatürk'e dil uzatmaya götü yemeyen, İsmet İnönü'ye saldırdı cumhuriyet tarihi boyunca. Kitabın ilk kısmında benzer bir yaklaşım görüyoruz. Z vitamininde sahip olduğu ideoloji yüzünden çektiklerinden dolayı İnönü politikalarını sarkastik bir dil ile eleştirir. Dalkavuklar kısmında ise direk eleştiri Atatürk’ün kurmuş olduğu Kemalizme yönelik. Genelde Atsız'ı savunanlar, hikayede Şuppilulimanın Atatürk değil İnönü olduğunu iddia eder. Hikayeyi dikkatli okursanız bence bu doğru değil ve fanatik Atsız okuyucuların zorlama bir savunusu. Çünkü, romanda bahsi geçen karakterler İnönü zamanında değil, Atatürk zamanında yaşamış karakterleridir. Bu yüzden kralın Atatürk değil İnönü olduğunu savunmak bence hiçbir mantıklı yanı olmayan bir iddiadır. “Kemalizm denilen muazzam safsata kısmen Fransa kısmen de İtalya ve Rusya'dan alınmak suretiyle dış âlemin bir değil, birkaç merkezine birden bağlı olan, bu suretle diğerlerinden daha çok ve karmakarışık bir şekilde dışarıya bağlı bulunan bir ucubedir! Bugün dönme, mason ve Kemalist güruhunun ağzında sakız gibi dolaşan yobazlık kelimesi en çok kendilerine yakışmaktadır: İnkılâp yobazları kendilerinden başka türlü düşünenlere tahammül edemeyen Kemalist ve mason yobazlar.” Hüseyin Nihal Atsız - Orkun Dergisi, Şubat 1951 “Türkiye cumhuriyeti 1950 mayısında kurulmuştur. Ondan önceki 1923-1950 çağ gayrimeşru ve müstebit bir diktatörlük zamanıdır. Diktatörlüğü yapan Halk Partisi, bilhassa onun ileri gelenleridir. Serbest Cumhuriyet Fırkası ve Müstakil Gurup gibi maskaralıklarla milletin ve dünyanın gözünü boyamaya kalkan ve boyadık zannedecek kadar da zekâdan mahrum olan bu partinin yaptığı kanunlar kanun olmak vasfını haiz değildir. Çünkü kanunları millet tarafından namuslu seçimlerle seçilen Millet Meclisleri yapar. Halbuki birinci ve sonuncusu müstesna, Millet Meclisleri namuslu seçimlerle seçilmiş değil; tehditler, dalavereler ve emirlerle tayin edilmiştir.” Orkun Dergisi, Kurucular Meclisi, 9. Sayı, 1 Aralık 1950. Şu ağır ifadeleri nereye koyacağız? Atatürk'e "zekadan mahrum", "haydut çetesinin başı" diyen birini nasıl ciddiye alayım? Nihal Atsız'a göre, Cumhuriyeti İstanbul Emniyet Müdürü'nün karısı Ayhan Aydan'a göz koyan, Başbakanlığını kullanarak kadınla zorla cinsel ilişki yaşayan, örtülü ödenek üzerinden Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı Necip Fazıl Kısakürek'i fonlayan Adnan Menderes kurmuş. Menderes'i ipe götüren en büyük sebeplerden biridir bu örtülü ödenek üzerinden Cumhuriyet düşmanlarını beslemesi... Bu arada, Atatürk kutsal bir varlık değil. Eleştirilebilir. Buradaki temel sorun, çarpıklık. Nihal Atsız ekolündeki insanları takip edin, anma törenlerinde gidip mezarı başında fatiha okurlar hajdjfjs oysa Atsız, ateistin ağa babası. Atsız'a göre, devlet eski usül ve askeri disiplinle yönetilmeli. Kurultay ve tek lider. Atatürk ise demokrasi kafasında bir adam, daha hayattayken çoklu parti denemeleri yapmış, ülkenin gerçekten cumhuriyet ile yönetilmesini istiyor. Böylesi iki insanın ortak noktada buluşabileceği tek şey, Türklük ve Türkçülük. Haliyle, Atsız'ı sanki en büyük Atatürkçü oymuş gibi lanse etmenin anlamı yok. Bu çarpıklıklar rahatsız edici. Benzer durum Atatürk özelinde de var. Birçok kişi Atatürk diyanet işleri başkanlığı kurdu diye ona Müslüman yakıştırması yapıyor. Adamın İslamiyet ile uzaktan yakından ilgisi yok. Muhammed'e bedevi diyen adamdan Müslüman çıkar mı lan? Kısacası Atsız bir Atatürkçü değil. Makaleleri okunduğunda bu görülebilir. Atsız, Atatürk karşıtı bir düşünce adamıdır. Bugün Atsız'ı savunanlar, günümüz geçerli siyasi politika sonucu, Atsız kadar Atatürk karşıtı olmayabilir. Bu başka bir şey, ama Atsız Atatürk'ü açıkça eleştiren ve milliyetçiliği yetersiz bulup "ırkçı" olunması gerektiğini savunan birisiydi. Dalkavuklar gecesi kitabını lütfen okuyun, hiç olmazsa göz gezdirin. Atatürk'e bütün gününü sarhoş geçiren, hıyar burunlu, vatan savunması sırasında yüzüne şarapnel parçası geldiği için gözü şehla biliyorsunuz, bununla gırgır geçip "şaşı gözlü" benzetmesi yapan, her önüne gelen kadınla düşüp kalktığını iddia eden Rıza Nur tarzı binbir hakaret sıralayan birçok hakaret içeriyor. 18 yaşında bir gencin, 40'lı yaşlara geldiğinde birçok fikri, düşüncesi değişmiş olur. Bu gayet olağandır. Ama 50 yaşında adamın (ki neredeyse kusursuz bir tarihçidir) bu sözleri ciddiye alınamaz, kimse kusura bakmasın. "İleriye bakamazsın, gözün kamaşır. İstikbali kucağında bu mazi taşır... Arkasında olmasaydı şanlı bir mazi Bu milletten çıkar mıydı bir büyük 'gazi'?" Bunu yazan da aynı adam. Ama bu, diğer zırvalıklarını görmezden geleceğimiz anlamına gelmiyor. Atsız'ı sevmenize bir şey diyemem. Hem Atatürkçü, hem Atsızcı olmak biraz tutarsızlık gibi. Hem Türkçü, hem İslamcı olmak gibi abuk bir şey. Atatürk'e "Haydut çetesinin başı, ayık gezmeyen ayyaş, hıyar burunlu" ifadelerini kullanan birine sempati duyup, aynı zamanda Atatürkçü olmak baştan aşağı trajikomik bir ruh halidir. (: Kendisini "Atsızcı" olarak tanımlayan insanlarla bir sorunum yok tabii ki ama aynı zamanda "Atatürkçü" olduğunu da söyleyenler açıp bu kitabı okusunlar lütfen. Atsız konusunu şöyle kapatalım; kalemi çok sağlam bir edebiyat yönü var. Aynı sağlamlığa sahip bir tarihçiliği. Bu iki yönünü eleştirebilecek bir çapa sahip değilim zaten. Kendisine mesafeli oluşumdaki tek sebep, uçlarında ucunda düşüncelere sahip oluşu. hepsi bu. Tarihi yönden önemini, İlber Ortaylı’nın şu tespiti ile görüyoruz; "Hüseyin Nihal Atsız, Süleymaniye kütüphanesini Türkçe yapmıştır ve yayınladığı metinler de doğrudur. Aşık paşazade'nin kitaplarını Osmanlıca'dan Türkçeye çeviren Nihal Atsız'dır. O olmasaydı biz halen Almanların, İngilizlerin çevirilerini okuyor olacaktık." Edebi yönüyle ilgili de şunu söyleyip kapatayım konuyu; "gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse; ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse;" şu kalemi oynatacak seviyede edebiyat ruhu zor bulunur. Yine dayanamayıp size olağanüstü inceleme yazdım. Ulan nankörsünüz ama gerçek incelemeler okumanızı istiyorum. Aniden ölürsem falan, şarap eşliğinde okurken sikik ruhumu anar, biraz küfür edersiniz. Dipçe: Ateist olan Nihal Atsız'ı mezarı başına gidip Fatiha okuyarak anan insanlardan akıl alacak değilim. Birbirimizi kırmayalım gereksiz yere.
Dalkavuklar Gecesi - Z Vitamini
Dalkavuklar Gecesi - Z VitaminiHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 20197,1bin okunma
·
1 artı 1'leme
·
1.432 görüntüleme
Sedna okurunun profil resmi
En çok da Atsız için söylediğin “Adamın düşünceleri öylesine uç ki, az biraz ilerleyip köşeyi dönsen karşına Hitler çıkar.” sözüne katılıyorum.
derin okurunun profil resmi
Eleştiriye eleştiri yapayım: Bence edebiyat yönü de eleştirilmeli. Çok iyi bir şair ancak çok kötü bir yazar. Romanlarındaki karakter gelişimi, zaman akışı, bağlayıcılık vs kötü. Romanlarında sürekli Türklüğe bağlamak istiyor ama bu esnada roman tekniğini kaçırıyor. Şiirlerinin seviyesine ulaşacak insan çok az olsa da romanları açısından aynı şeyi söyleyemem.
Tengrigens okurunun profil resmi
Eleştirin için teşekkürler. :) Edebiyat daha kişisel bir konu olduğu için kesin konuşamam. Herkeste bırakacağı tat farklı olacaktır. O yüzden bunu okuyucuya bırakıyorum.
4 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.