Bunlara kıyasen, yüzer küllî hakikatlar cismaniyette temerküz ettiğinden, Hàlık-ı Hakîm zemin yüzünde cismaniyeti çoğaltmak ve mezkûr hakikatlere mazhar eylemek için öyle süratli ve dehşetli bir faaliyetle kafile kafile arkasına mevcûdâta vücud giydirir, o meşhere gönderir..
Sonra onları terhis eder, başkalarını gönderir.. Mütemâdiyen kâinât fabrikasını işlettirir..
Cismânî mahsulâtı dokuyup, zemini âhirete ve Cennet'e bir fidanlık bahçesi hükmüne getirir..