Gerçek yolculuk, geri dönüştür.
İkircikli bir roman olma özelliğine sahip 
Mülksüzler Hugo ve Nebula ödülü kazanmıs bir romandır ki Nebula, Amerikan muhafazarkarlarının verdiği bir ödüldür. Kendisi bu kesime ait olmamasına rağmen ve fikirlerinden hosnut olunmasa da bu ödüle sahip olması ayrı bir başarı ortaya koyar. Öncelikle kitap ciddi anlamda insanı zorluyor, yavaş akıyor. Taşları oturtmanız zaman alıyor eğer o zamanı verirseniz iyki dedirtiyor. Taşları oturtabilmek için ise öncelikle romanın mekanı diyebileceğimiz gezegenleri tanımak gerekiyor.
İki karşıt gezegen. Anarres ve Urras. Anares anarşizmi Uras ise günümüz dünyasını / kapitalizmi temsil etmektedir. Anarres anarşizmin genel havasını yansıtır. Burada yardımlaşma, dayanışma, iş bölümü vardır, yönetici bir sınıf yoktur. Dolayısıyla özel mülkiyette yoktur. Burada buna gönderme yapan cok beğendiğim bir cümleyi alıntılamak istiyorum.
*Bir hırsız yaratmak için bir sahip yaratın; suç yaratmak istiyorsanız yasalar koyun."
Özel mülkiyetin olmaması her alanda kendini etkili kılar. Evleri yoktur, evlilik yoktur. Doğan çocuklar anne/babalarını bilmez. Anne(m) /baba(m) gibi kelimeleri de kullanmazlar. İyelik ekleri kullanmazlar. Aynı zamanda burada cinsiyet ayrımı yok. Kadın kapital toplumlardaki gibi daha asağı bir varlık, cinsel obje olarak görülmez.
Urras gezegeni ise tanıdığımız, içinde olduğumuz dünyanın kendisi. Anarres in tersi özellikleri sahip. Farklı olarak Urras ın iklimi elverişli, yasam standartları iyi. Anarres ise iklimi kötü, çöl, yaşam kaliteleri kötü.
Aslında Anarres, Urras gezegeninden gönüllü olarak ayrılan insanların ortaya cıkardığı bir gezegendir. Ve bu gezegenler arasında bir iletişim bulunmamaktadır. Sadece iki gezegen arasında bir yük gemisiyle yapılan gizli iletişim söz konusu. Ancak bu da onaylanmamaktadır. Bu gemiler Anarres in yasam şartlarının kötü olmasından kaynaklı Urrastan temel ihtiyaçlarını tedarik ederken Urras ise Anarres ten maden almaktadır.
Kitabın ana karakteri Shevek isimli bir fizikçidir. Shevek Anarres te yaşar ancak çok da mennun değildir. Urras ı tanımak ister. Temel amacı iki gezegen arasındaki duvarları yıkmaktır. Birbirlerini tanımaktır. Kitap duvarlar ile başlar ve nerenin gercek olduğu, algılarımız üzerine çok güzel bir metafor olarak kurulmuştur. Hem fiziksel hem de fikirsel anlamda kullanılmış. "Bütün duvarlar gibi iki anlamlı, iki yüzlüydü. Neyin içeride neyin dışarıda olduğu duvarın hangi yanından baktığınıza bağlıydı." Shevek bu duvarların dışına cıkmaya başarır. Urras gezegenine gider, gördükleri onu hayrete uğratır. Hem doğa güzelliğiyle hem aşırı tüketimle hem de kadınların konumlarıyla. Üzerinde çalıştığı bir kuram vardır: Eş zamanlılık. Bunun üzerine bir kitap yazar. Ve kitabı bütün insanlığa mal etmek ister. Ama her iki gezegende bunun önünde bir engeldir, çünkü kendileri sahiplenmek ister.
Kitabın en önemli eleştirisi Anarşizmin içerisinde dahi bir düzen olduğu, insanın doğasının her yerde, her koşulda o liderlik/ yöneticilik ruhunu göstermek olduğu fikri yatmaktadır bence. Ve insana, yasama dair sunduğu fikirler insana ayrı bir pencere açmakta. Bu kitabı okumadan 
Ursula K. Le Guin ve o dönemin koşulları arastırılarak okuma yapılırsa cok daha keyif verecektir.
Hiçbir ütopik/distopik eser bunun kadar etkilememişti.
İyi okumalar.
youtu.be/_yqGlrW7pnk
·
60 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.