Gönderi

-Campbell'e değil. Profesör'e göre özellikle Akdeniz yöresinin insanları, binlerce yıl süren mitolojik tanrılar döneminden, birdenbire kuru ve renksiz bir tek tanrı inancına yuvarlanmışlardı. Artık onları avutacak, oyalayacak, dedikodusu yapılacak tanrılar kalmamıştı ortada. O eski tanrı ve tanrıçalar ki; Olympos Dag'nda oturur ve insanlar gibi âşık olur, kıskanır, kız kaçırır, savaşır, cezalara çaptırılır, ırza geçer ve hepsi birbirinden tuhaf bin bir macera yaşarlardı. İnsanların dillerinde de hep bu maceralar vardı ama şu yeni tektanrılı dinlerde hayat çok sıkıcıydı doğrusu. Çünkü Tanrı tekti, kadın mı erkek mi olduğu bile belli değildi, bir biçimi yoktu ve doğal olarak hiçbir maceraya girmiyordu. Bunun üzerine insanlar eski alışkanlıklarını sürdürmek üzere kendilerine yeni tanrı ve yeni tanrıçalar yaratmışlardı. Bunlar ya film yıldızı oluyordu, ya futbolcu, ya manken, ya politikacı, ya boğa güreşçisi, ya da tenis oyuncusu. Bu yeni tanrı ve tanrıçaların ne yaptığı ve kimin kiminle yatağa girdiği hakkında binlerce dergi yayımlanıyor, yüzlerce saat program yapılıyordu. Tek fark, Olympos Dağı'ndan, Olympos Disco'ya inmiş olmalarıydı artık.
Sayfa 204 - DOĞAN KİTAPKitabı okudu
·
72 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.