Yine bir bilim kurgu kitabıyla karşınızdayım. Fahrenheit 451 bir distopya. Yaratılan bu distopyayı anlamak için o zamana gidelim. 1953'de çıkan bu kitap Soğuk Savaş'ın en yüksek olduğu dönem. Bunun yanısıra radyo ve televizyonun yoğun bir şekilde önem kazandığı bir zaman dilimi. Her eve televizyon girmesiyle medya önem kazanıyor. Yazarımız Ray Bradbury, televizyonun bu şekilde yaygınlaşması sebebiyle insanların artık hiç kitap okumayacaklarını düşünüyor. Kitapın temelindeki düşünce: 'Cehalet mutluluktur'. Bu dünyada istedikleri tek şey mutluluk. Mutlu olmak için acıdan uzak olmak gerek diye düşünen bu insanlar edebiyatın acı verdiği düşüncesiyle kitaplardan uzak duruyorlar. Edebiyat ile uğraşmak yerine televizyondaki mutlu şeyleri izlemeyi tercih ediyorlar. Kitaplar insanları mutsuzluğa ittiği için yasaklanıyor. Bu dönemde teknoloji çok gelişmiş ve evler yangın çıkmayacak şekilde tasarlanmıştır. Dolayısıyla işleri kalmayan itfaiyeciler yangın çıkaran mesleğe dönüşüyor. Bu distopyadaki itfaiyeciler, kitapların bulunduğu evleri yakmaya gidiyorlar. Kitaplar durmadan yakılıyor. İtfaiyecilerden biri olan Montag kitabımızın başkahramanı . Günlük işlerini yerine getiren Montag bir gün aldığı şu soru ile yasak olan kitapların cazibesine kapılıyor:"Mutlu musun?" Her şeye sahip olan Montag mutlu değildir ve kitaplarda bu konuda ona yardımcı olabilecek bir şeyler olabilir diye düşünüyor. Fahrenheit 451'de insanları ne mutlu edebilir, insanı mutlu eden nedir sorusu sorgulanıyor. Bunun yanısıra insanları robotlaştıran, baskı uygulayan hükümet ve teknoloji sebebiyle düşünmeyen, tekdüze tip insanların eleştirisi yapılmaktadır.

Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202290,3bin okunma

·

17 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Kübra