Binlerce yıl önce şekillendirilmiş kadim bir güç elfleri ve insanları birbirine mecbur bırakmıştı. Capton diyarından seçilmiş olarak doğan İnsan Kraliçe iki diyarda da yaşamın bir asır daha huzur içinde devam edebilmesi için Elf Kralına gelin olmak zorundaydı. Fakat bu defa İnsan Kraliçe'yi bulmak bir yıl gecikmişti. İki tarafta da yaşam solmaya başlayınca Elf Kralı Eldas Capton halkını bizzat ziyarete gelir ve kraliçesini eliyle koymuş gibi bulur. Capton halkının şifacısı Luella on dokuz yaşına kadar İnsan Kraliçe olduğunu bilmeden yaşar ve talihsiz bir şekilde büyüsünün kendisinden bile saklanıldığını öğrenir. Şimdi İnsan Kraliçe olarak Elf Kralı ile gitmek zorundadır ve onu nelerin beklediği hakkında hiçbir fikri yoktur. İşte hikayede burada başlar. Luella kendisini tüketen ve nasıl kullanacağını bilmediği büyü gücü ile büyük imtihanlar verecektir. Sorumlulukları çok fazladır. Düşmanları vardır. Bir de bizim Yeşilçam jönlerine taş çıkartacak kadar kaslı, boylu poslu, yakışıklı bir Elf Kralı Eldas var işte
Kitabın eksikleri vardı ama ben yinede çok sevdim arkadaşlar. Sanki yazar elf ve insan aşkını değil de bizim fakir kız zengin oğlan hikayesini yazmış. Belki de bunun için kitabı daha çok sevdim
Neyse ben iyi ki okudum diyorum. Tarzı sevenlere önerimdir