Gönderi

"Yarım kalmış hayaller gibi, yarım kalmış insanlar, tekerlekli kutularının içinde sahaya çıkıyorlardı. Bellerinden aşağısı olmayan bu işkence insanları, tahta sandıklarının küçük demir tekerleklerini elleriyle çevirerek yeşil çimenlerin üstünde geziniyorlardı. Film çevirmek için, binbir emekle hazırladığım çimenlerin üstünde. Kolları uzun olanlar, avuçlarını yere sürterek yürütüyorlardı arabalarını. Avuçları nasırlaşmıştı. Bizim bir türlü at koşturamadıgımız yeşil sahada, çiğ parlak renkli formalarıyla bir futbol takımı gibi yayılmışlardı. Telaşlı hareketlerle maç hazırlıkları yapıyorlardı. Bazıları da, çimende avuçları kaymasın diye, elleri aşınmasın diye, takunyalar geçirmişlerdi nasırlı ellerine. Tekerlekli iskemleler içinde onlar gibi yarım idareciler, yardımcılar, gazeteciler ve fotoğrafçılar da sahaya dolmuştu. Yarım futbolcular, alçak kalelerin önünde çalışıyordu: Islak çimenlere hızla sürttükleri takunyalı ellerinden biriyle arabalarını koştururken, öteki elleriyle de topa vuruyorlardı hırsla. Yalnız, demir tekerleklerin ve çarpışan arabaların gürültüsü duyuluyordu sahada. Luna parklarda çarpışan otomobillerin içinde eğlenen çocuklar gibi gülüyorlardı. Arabaların her çarpışmasında, yarım vücutlarıyla bir topaç gibi sallanıyor, arabadan düşecekmiş gibi oluyorlardı fakat düşmüyorlardı. Belki de alt taraflarından arabaya baglıydılar. Henüz maç başlamadığı için beni de arabalarına alıp gezdiriyorlardı. Benimle konuşurken arada bir, önlerinden geçen bir topa kafa atıyorlar, ya da yere düşmek üzere olan bir topa saldırarak arabalarının burunlarıyla vuruyorlardı. Onların ustalığına imreniyordum. Ben onlarla konuşmaya daldığım halde, onlar beni dinlerken bir yandan da geçen her topu gözlüyorlardı. Maç başladıktan sonra da beni arabalarından indirmediler. Çizgi kenarından dışarı çıkan bir topu izlerken, bazen saha dışına çıkıyorduk ve hemen sahaya girmiyorduk. Kurallara çok aldırılmıyordu. Bisikletli hakem, her durumu hoşgörüyle karşılıyordu. Bir gol, yarım gol sayılıyordu. Sonuçlar hep kesirli çıkıyordu. Benim biraz içim bulanıyordu."
Sayfa 156 - İletişim Yayınları, 13.baskı - 2002Kitabı okudu
·
64 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.