Dan Brown tarzı bir hikaye ile çıktı karşımıza. Aslında bu kitabı ikinci okuyuşum. Yıllar önce okumuştum fakat tekrar okumak istedim. Maxime Chattam daha çok ''kötülük'' ile ilgili yazdığı kitaplar ile bilinir. ( Bkz:

Karanlığın Soluğu ,

Kötü Ruh

Kara Büyü vb.)

Kaosun Sırları isimli bu kitabında çok daha derin mevzulara girerek yine kötülük hakkında bilgiler aktarmış bize. Kitap çok güçlü insanların elinde oyuncak olmuş sıradan bir insanın hikayesini anlatıyor bize. Bu hikaye çerçevesinde günümüz toplumunun nasıl bir oyunun içinde olduğunu, nasıl yönlendirildiğini, kurulan büyük oyunlara nasıl alet edildiğini aktarıyor satır aralarında. Kitap kimilerinin ''komplo teorisi'' deyip geçtiği, kimilerinin ise gerçek olduğuna inandığı bir sürü hikaye ile bezeli. Kennedy ve Lincoln suikasti arasındaki şaşılacak benzerlikler, Titanik faciası, İkiz kulelere yapılan saldırılar ve daha niceleri. İnsanların nelerle nasıl manipüle edildiği, kendi irademizle aldığımızı düşündüğümüz kararlara nasıl müdahale edildiği. Bizler sözde bir özgürlük çağında yaşıyoruz. Peki gerçekten özgür müyüz? Teknoloji geliştikçe daha çok mu özgürleşiyor yoksa daha da kapana mı kısılıyoruz? Aynı şekilde daha çok güvenlik altında mıyız yoksa daha büyük tehlikelere mi açığız? Tam bir paradoks. Her iki adımda bir karşımıza çıkan güvenlik kameralarından tutun da, her anımızı, her türlü tercihimizi kayıt altına aldığımız sosyal medya hesaplarımıza kadar her şey bizim özgürlüğümüz veya güvenliğimiz için mi? tercihlerimiz gerçekten bize mi ait yoksa bir şekilde yönlendiriliyor muyuz? Kitabı okurken bu paradoksun içine düşmekten ve tüm bu soruları kendime sormaktan alamadım kendimi. Kitapta anlatılan ürünlere yerleştirilmiş çipler, birbirine tıpatıp benzetilmiş suikastler belki de bizlere uçuk ve saçma gelebilir. Bazı insanların bu şekilde dev organizasyonlar kurup insanların hayatına, politikaya, paraya, dünyaya yön vermeye çalıştıkları hatta bunda başarılı olduklarına inanmak zor gelebilir. fakat şunu unutmamak gerekir ki bir yerde güç ve iktidar varsa entrika ve güç savaşlarının olması da kaçınılmazdır. Ve bizlerin bilerek veya bilmeyerek bu savaşlara ortak edilmesi. Bu teknoloji çağında her anımız kayıt altında. Bunu bile isteye yapıyoruz. Ve her an bir manipülasyon kıskacının içerisindeyiz. Seyrettiğimiz saçma sapan diziler, kavgası, gürültüsü, çirkefliği eksik olmayan gündüz kuşağı programları, yarışmalar, haber programları. Sayın sayabildiğiniz kadar. Neyse biz kitaba geri dönelim... Kitabın en can alıcı bölümleri kahramanımıza yardım elini uzatan Kamel'in yazdığı bloktan alıntılar bence. ABD'nin seçilmiş yöneticilerinin ve şirketlerin nasıl bağlantılar içerisinde olduğunun açık sözlülükle anlatıldığı bölümler bunlar. Kimin elinin kimin cebinde olduğu, kimlerin kimler tarafından finanse edildiği. Kimlerin omlet yapmak için yumurta kırmaktan çekinmediği. Kahramanımız Yael'in başına örülen çorapları, düştüğü çıkmazı okurken dünyamızın yakın tarihine yolculuk yapıyoruz. ''Komplo Teorileri'' ile bezeli olaylar içinde geziniyor, bu olayların perde arkalarında yaşananları öğreniyoruz. İnanıp inanmamak ise tamamen bize kalıyor. Tüm bu anlatılan şeyler yakın tarihimize ait ve gözümüzün önünde cereyan ediyor. Fakat bizler çok çabuk unutuyoruz. Peki tüm dünyayı etkileyen bu tür olayları neden bu kadar çabuk unutuyoruz?

George Orwell'in

1984'de anlattığı gibi gerçeklerin değiştirilip yeniden yazıldığı bir dünyada mı yaşıyoruz? Kimler hangi yollarla bize olayları unutturuyor veya yaşananları görmemizi engelliyor? Gerçekten de ''Büyük Birader'' bizi izliyor mu? Yönlendiriliyor muyuz? Hayatımıza, kararlarımıza, dünya görüşümüze nasıl müdahale ediliyor? Nelere özendiriliyor nelerden uzak tutuluyoruz? Sorulacak bir sürü soru var aslında. Ve gürülecek bir sürü gerçek. Tabii merak edene ve görmek isteyene. Türün meraklıları için okunası bir kitap. Okuyacaklar için nacizane tavsiyem anlatılan hikayeye değil de satır aralarına, hikayenin perde arkasına odaklanılması.

Kaosun SırlarıMaxime Chattam · Doğan Kitap · 2008386 okunma

·

81 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.