Gönderi

Bugüne kadar Alevîliğin yazılı kaynaklarının olmadığı ileri sürüldü. Alevîlik, sözlü kültür üzerinden anlaşılmaya çalışıldı. Bu nedenle Alevîlik çalışmaları, ne tam anlamıyla teolojik ve ne de tam anlamıyla halkbilimsel (folklorik) bir çerçeveye oturtulabildi. Kafalar karıştı. Sünnîlik çalışmaları ise, teolojik açıdan ve yazılı kaynaklar üzerinden yapıldı. Farklı metotlar ve kaynaklar üzerinden yapılan Alevîlik ve Sünnîlik çalışmaları, aynı düzlemde karşılaştırıldı. Bu büyük bir yanlıştı. Sonuçta yaşanan kavram kargaşası daha da büyüdü. Faylar daha da derinleşti.
Sayfa 11 - KRİPTOKitabı okudu
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.