Kant’ın saf görüden anladığı şey ile bizim anladığımız şey farklıdır: Saf görü vardır, Ancak Kant’ın kastettiği şey değildir. Duyusal olanın biçimi olarak uzay ve zamanın saf görülerinden değil, nesnenin mevcut olduğu bir mekân olarak saf görüden bahsedebiliriz.