aramıyorum gündüz şehrinin yolunu şüphesiz bir mezarın dibinde uyuyorum içimde bir cevher var ama korkudan bataklıkların dibinde saklıyorum
gidiyorum... ama sormuyorum kendime
yol nerede, menzil nerede, amaç nedir bûseler sunuyorum ama bilmiyorum
bu divâne gönlün tapıncağı kimdir
"o" içimde öldüğünde her neyi varsa ansızın değişti gözümde durumu
sanki gece iki soğuk eliyle
kavradı takatsiz ruhumu
âh... evet... bu benim, ama ne fayda
"o" içimdeydi benim, artık yok, gitti bağırıyorum deliler gibi
"o" içimde olan kimdi, kimdi?