Hasan El-Benna
Hasan el-Benna 1922'den beri kağıt üstünde bağımsız olan ve bir anayasal monarşiyle idare edilen Mısır'ın halen Süveyş Kanalı civarında asker bulunduran eski Britanya koloni yönetiminden etkilenmeye devam ettiği bir devirde yetişti. El-Benna din adamı değil, öğretmendi. Küçük toprak sahiplerinden oluşan epey dinci bir ailede büyümüştü ve daha önemlisi babası El-Ezher Üni. mezunuydu. Reformcu fikirlerden epeyce etkilenen Hasan el-Benna 1928 yılında Mısır'ın İsmailiye şehrinde İhvan-ı Müslimin (Müslüman Kardeşler) adlı bir cemiyet kurdu.
İhvan-ı Müslimin İkinci Dünya Savaşı başladığında hem etki gücü hem de üye sayısı bakımından Mısır'ın en önemli siyasi örgütlerinden biriydi. Kısmen siyasi parti kısmen de Sufi topluluğu olarak Mısır'ın her yerinde şubeler açmıştı. Hareketin ana stratejisi var olan kurumlara sızmak ve seçimlere katılmaktı.
Sayfa 60Kitabı okudu
·
84 görüntüleme
Hasan El-Benna'nın "Ey Allah yolunda koşanlar daha hızlı koşun" sözü ne kadar etkilemiştir birçok insanı. Rahmet olsun...
Kendisi din alimi değildir ama iyi bir hatiptir birçok kişiyi peşinden sürüklemiştir.
3 sonraki yanıtı göster
HASAN EL-BENNA
Hasan el-Benna genç yaşta Sosyalizm akımına kapılıyor ve Mısır'daki zengin fakir ayrımının Sosyalizm ile çözüleceğini düşünüyor Sosyalizmin prensipleri ile İslamiyetin prensiplerinin aynı olduğunu düşünüyor İslami bilgisi az olduğu için.
Selefi bir bakış açısına sahip modernist Muhammed Abduh ve Reşid Rıza çizgisinde hareket ediyor. İhvan-ı Müslimin adında bir dergi çıkartıyor ve burada İslamiyeti selefi bir bakış açısıyla anlatıyor mezheplerin ve tasavvufun İslamiyete sokulmuş hurafeler ve bidatlar olduğuna inanıyor ve dinin tekrar eski haline döndürülmesi gerektiğini söylüyor.
Ordunun içinde çok adamı vardı gerek okullar gerek şirketler vasıtasıyla bir hareket meydana getirmişti. İhvan-ı Müslimin 1941'de seçimlere girdi ancak kazanamadı 1944 senesinde Anayasa Mahkemesi İhvan-ı Müslimini kapattı bunun üzerine Mısır başbakanı Ahmet Mahir Paşa öldürüldü herkes bunu İhvan'dan bildi. Ardından Mahmud en-Nukraşi öldürüldü İhvan bu sefer bunun öldürülmesini kabul etti.
1949 senesinde Hasan el-Benna öldürüldü. İhvan bunu Kral'dan bildi. Daha sonra Anayasa Mahkemesinin İhvan'ı kapatma kararı iptal edildi. İhvan daha sonra ordu içindeki Sosyalis Subaylarla anlaşıp Kral'a darbe yaptı Cemal Abdünnasır ile anlaşıp darbeyi yaptı 1952 senesinde Kral tahtan indirilip Cumhuriyet ilan edildi.
SEYYİD KUTUB
1954 senesinde İhvan-ı Müsliminin başında olan Abdülkadir Udeh öldürülünce Cemal Abdünnasır tarafından İhvan-ı Müslimin taraftarları da tutuklandı bunların arasında Seyyid Kutup'da vardı. Seyyid Kutup'da bir din alimi değildir kendisi Sosyoloji okumuş ve Amerika'ya gitmişti Amerika'ya düşman olarak döndü. Muhammed Abduh sayesinde Modernist Müslümanlığı benimsedi. Yazıları ile İhvan arasında popüler oldu Seyyid Kutup da tutuklananlar arasındaydı ve 15 sene hapise mahkum oldu. 1950 yılında İhvan-ı Müslimine girmiştir. Irak başbakanı Abdüsselam Arif'in ricasıyla serbest bırakıldı ama 1966 senesinde idam edildi. Cemal Abdünnasır İhvana karşı gittikçe sert bir politika takip ediyordu.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.