Gönderi

303 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Spoiler İçerir!
Kitaptaki salgın teması, son yaşadığımız salgının izleriyle birlikte, bizi içine çekiyor. Salgın psikolojisinin insanlar üzerindeki farklı tezahürlerini görmek mümkün. Tüm bunları okuyunca çarpıcı bir şekilde görüp fark edeceğiniz üzere, salgını anlatmayı bir kenara bırakıyorum. Bu kitapta özellikle irdelemeye değer birkaç bölüm gözüme çarpıyor. Bunlardan birincisi Tarroux'nun gönüllü olarak sağlık kollarını kurmaya karar verdiği bölümdür. Buradaki bu fedakarlık örneği gözler önüne serilirken devreye "anlatıcı" girer. Anlatıcı araya girme ihtiyacı duyar çünkü, bu konuya dair herhangi bir kahramanlık güzellemesi yapmayı reddeder. Şayet Doktor Rieux de, Tarroux da, üzerilerine düşeni yapmaktadırlar. Kitabın sonunda öğreniyoruz ki aslında anlatıcı doktorun ta kendisi, Rieux. Rieux bir doktor olarak, yaptığı işi bir kahramanlık için yapmadığını, görev bilinci ve ahlak duygusu ile yaptığını bize dolaylı olarak ima ediyor. Ayrıca kendisinin ağzından da dürüstlük nedir sorusuna yanıt olarak şunu duyuyoruz: "Genel anlamda bilmiyorum. Ama benim durumumda mesleğimi yapmaktır." Bir hekim olarak, meslek ahlakının böyle gözler önüne serildiği bir karakterle bağ kurmamak elde değildi. Bir başka dikkatimi çeken nokta, Yabancı romanına olan göndermeydi. Cotard'ın takıldığı ortamın birinde, figüranlar kendi aralarında bir Cezayirlinin öldürdüğü Arap üzerine konuşulur. Yabancı'yı okuyanlar bu ayrıntıyı hemen fark eder. Kitabın fikir olarak en yoğun olduğu bölümünde de aslında Yabancı romanındaki fikir esintilerini hissetmek mümkün. Bu bölüm bence şüphesiz, Tarroux ile Rieux'nün terastaki konuşmasıdır. Tarroux'nun hayat hikayesini dinleriz; babası bir ağır ceza hakimidir, birgün oğlunu duruşmaya götürür, Tarroux bu duruşmada bir mahkumun idama çarptırıldığına tanıklık eder. Bir insanın başka birini yargılayarak öldürmesi onda çok derin bir tiksinti uyandırır. Bu düzenin bir parçası olmayı, buna göz yummayı bir çeşit veba olarak niteler. Bu düzenin parçası her insan, içerisinde veba taşır ve bunu başkalarına bulaştırır. Hayatı boyunca zaten "vebaya" karşı savaşmış olan Tarroux için, bulaşıcı hastalıkla savaşmak sıradan bir şeydir, belki de bu yüzden sağlık kollarına tereddüt etmeden gönüllü olur. Kitaptan bir sahnenin fotoğrafını çek deseniz bu benim için Tarroux ve Rieux'nün her şeyi bir anlığına unutup dostluklarını taçlandırdığı, denizde yüzme sahnesi olurdu. Son olarak; aslında Camus, her ne kadar veba gibi karanlık bir tema işlese de bu kitabı yazmadaki amacını Rieux ağzından şu şekilde açıklıyor: "... Doktor Rieux, susanların arasında yer almamak, vebalıların lehine tanıklık etmek, onlara yapılan adaletsizlik ve şiddetle ilgili en azından bir anı bırakmak ve felaketlerin ortasında neler öğrenildiğini, insanların içinde hor görülecek şeylerden çok, hayranlık duyulacak şeylerin bulunduğunu söylemek için burada son bulan anlatıyı kaleme almaya karar verdi. ..."
Veba
VebaAlbert Camus · Can Yayınları · 202020,3bin okunma
·
18 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.