Gönderi

Serveti buna bağlı idi, Paris'in kalbine eliyle açtığı o derin yarıklarda idi; fikrini hiç kimse ile paylaşmak niyetinde değildi, çünkü yağma günü geldiğinde, karnı yarılan şehrin üzerinde zaten yeteri kadar karganın uçuşacağını biliyordu. İlk planı, yakında istimlak edileceğini haber aldığı bir binayı ucuz fiyatla almak, sonra da yüklü tazminat kopararak büyük bir kár sağlamaktı. Bu macerayı belki de meteliksiz denemeyi göze alacak, borsada olduğu gibi sonradan aradaki farkı cebine atmak üzere binayı veresiye satın alacaktı; tam o sırada iki yüz bin frank karşılığında ikinci defa evlendi, bu para planını kesinleştirdi ve büyüttü. Şimdi hesaplarını yapmıştı: Kendisi hiç meydana çıkmadan bir aracının adıyla karısından Pépinière Sokağı'ndaki evi satın alacak, belediyenin koridorlarında edindiği bilgiler ve bazı nüfuzlu kimselerle olan iyi ilişkileri sayesinde ilk sermayesini üç misline çıkaracaktı. Elisabeth Hala evin bulunduğu yeri söylediği zaman Saccard'ın ürpermiş olması, binanın, açılması henüz yalnızca Seine belediye başkanının odasında konuşulan bir yolun tam orta yerinde bulunmasındandı. Malesherbes Bulvarı bu yolu olduğu gibi ortadan kaldırıyordu. Bu, I. Napolyon'un eski bir tasarısıydı, şimdi bu tasarıyı hayata geçirmek istiyorlardı. Belediyedeki ciddi kimselerin dediklerine bakılırsa, bu tasarının sebebi "Paris'i kuşatan dik bayırlardaki girintili çıkıntılı dar yollarda boğulup kalmış mahalleleri olması gerektiği gibi meydana.çıkartmak" idi. Bu resmî ifade, paraların oradan oraya akmasından ve işçilere soluk aldırmayan o akıl almaz kazma ve doldurma işlerinden imparatorluğun umduğu faydayı itiraf etmiyordu elbette. Saccard, bir gün, "yüce bir elin" ikinci şebekenin anayollarını kırmızı kalemle çizdiği Paris'in o ünlü planını başkanın odasında gözden geçirmeye cüret etmişti. Bu kan rengi çizgiler, yollar dairesi memurunun elinden daha derin yarıklar açıyordu Paris'e. Anjou ve Ville-l'Évêque sokaklarında muhteşem konakları yerle bir eden ve çok büyük toprak doldurma işleri gerektiren Malesherbes Bulvarı ilk açılacak olanlardan biriydi. Saccard, Pépinière Sokağı'ndaki binayı gezmeye gittiği zaman, o sonbahar akşamını, Angèle ile birlikte Montmartre tepelerinde yemek yediği akşamı, gün batarken Madeleine mahallesine yağan o altın sağanağını düşündü. Gülümsedi; o aydınlık bulutun, kendi evi, kendi avlusu üzerine boşaldığı, altınları kendisinin toplayacağı geçti aklından.
Sayfa 100 - 101 Yordam EdebiyatKitabı okudu
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.